Bir Kayboluşun Öyküsü / Eyüp Toru

Misafirini bekleyen, evin uzak köşesinde saklanan

Sözüm ona değerli olduğuna inanılan

Ve bu yüzden, olur olmadık yerde ortaya çıkarılmayan

Porselen tabaklar kadar yalnızım.

Şehirden çok uzak bir yerde,

Neden yapıldığı, yapıldığı gün unutulmuş olan

Bir dinlenme tesisi kadar ıssızım.

Doğar doğmaz büyümek zorunda bırakılan,

Kendi teninden olmayanlar için yok sayılan,

Irkçı, faşist bir dünyanın bütün iğrençliklerini

Ömrü boyunca yaşamak zorunda bırakılmış olanlar kadar çaresizim.

Kıllı bir ruhun gölgesinde,

Masumiyetini kaybetmiş ve bulması da mümkün olmayan,

Soğuk yatağından zehir sızan

Ve o zehirle her gece ölen,

Sabaha çocuğu için dirilen

Bir kadın kadar yorgun ve bitkinim.

Gece sabaha kadar bombalanmış

İçinde yaşayan bütün çocuklar öldürülmüş

Çığlık çığlığa gözyaşı ve isyan kokan

Direnişi ve duvarları yıkılmış, darmadağın olmuş,

Bir ülke kadar hüzünlüyüm.

Kara bir geleneğin

Hiç var olmamış Tanrıların

İsteklerini yerine getirmek uğruna

Kendi öz kızını diri diri toprağa gömen

Bir baba kadar isyankarım

Tüm bunlara rağmen

Bir de sen varsın tabi

Aç bir akbaba gibi, yanı başımda bekleyen

Ölemiyorsam ışığım

Bil ki, senin yüzünden.

Eyüp TORU

Loading

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Yazı oluşturuldu 1

Bir yanıt yazın

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön