Gözlerinizde yalanlar seziyorum, Ülkemin dağlarına yaptıklarınız sonrası, Olan bakışlarınızda. Aynı bu tür sahtekarlıklar vardı, Dağlar… Sanki yemyeşilmiş gibi sandırma bakışları bu, Aslında kül kokar. Siz korkarsınız her şeyden, Usulsüz yaşamlarınızdan, Yalanlarınızdan. Rollere bölündüğünüz kişiliklerinizde, Unuttuğunuz kendiniz. Bir çöpü detaylıca araştırıp yemek aramaktadır oysa, Ya da mendil satmakta bir ışık önünde. Cam silmekte trafik ışıklarında, Dilenmekte […]
Merhaba! Bugün edebiyat camiasında daha çok şiirleriyle bilinen buna karşılık ilk olarak “İmsomnik Gecelerin Öyküleri” adlı hikâye kitabını piyasaya süren Galip Uçar’la röportajımı yapacağım
Dalgaların üzerinde mavi bir sabah,Yunusların eşliğinde dalgalarla.İki kuleye selam ederek,Çıkıldı umutla yola.İyotların kokusu burnunda,İstavritler izmaritler saklı koynunda.Açıldı gemi Boğaz’a salına salına,Tepemizde pas parlak bir güneş.Altın rengi belki altından da sarı,Kaptan bağırdı o an.Haydi tam yol ileri!Hedefimiz güneş.Hedeften dönülmez geri,Eğer dönersek geri,Bilin ki bu gemi,Artık ölü cesettir teni.Bu yolda dönüş yok,İleri…İleri…Güneşin her bucağını zapt etmeli.
Terk edip çıktığımda evimi,Hatıralar bir yanında odamın yığılı.Güneşimi…Denizimi…Bırakıp gittiğimdi,Bir İstanbul şafak vakti.Kederli hayatımın sürüp gittiğiydi,Sürüklenen valizimin tekeri.Beyaz çiçekler karşılayacaktı beni,Beyaz evler.Bir zamanlar sevdiğim kadınların,Şimdi asla izi kalmayan öpüşleri gib.iIlık ve huzur dolu,Bir ağustos şafak vaktiydi.Terk edip gittim,Benim olan.Beni bir türlü bağrına basmayan,Ülkemi…
Ali Fuat Paşa İstasyonu’nda Terk edilmiş bir sarı vagon Gece karanlık Yer yer yıldızlı Uzakta köy ışıkları Lokomotifin burnu Bilecik’e Rotamız Ankara’ya Kaderimiz bilinmeze Ömrümüz sona doğru Bir sarı vagon misali Ali Fuat Paşa İstasyonu’nda
Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.
