• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

TAŞTAKİ DOKU / CEMAL NURKUT UĞURELİ

Cemal Nurkut UĞURELİ by Cemal Nurkut UĞURELİ
12 Ağustos 2023
in Genel
0
Güneş Aklıma Geçince/Nisa Kuvvetli
0
SHARES
0
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

       Bahçenin kenarındaki oluktan akıp giden bulaşık suyunun kokusuna aldırış etmeden demir tarağı dokuma tezgâhına vurdukça vuruyor, kolları ağırlaştıkça göz kapakları demir bir kapı gibi kapanıyor, açmaya zorladıkça kollarındaki yükü tekrar hissediyordu. Bıkkınlık içinde tezgâhın başında geçen bir ömür… Aynı işi yapmaktan kaynaklanan bir bıkkınlık içinde. Ahmet, diye seslendi; sesin gelmediğini görünce oğlu Ahmet’i eve çağırmak için tezgâhın başından yavaşça kalktı. Saçlarını taramaya bile artık gücü yoktu. Aynanın karşısına geçti başörtüsünü bağladı, yanağındaki bene baktı. Sonra her şeyden bıktığı gibi aynadaki görüntüsünden de bıktığını düşündü.

       Köyün içinden geçerek evlerinin üstündeki kuru derenin kıyısından Ahmet’in her zaman arkadaşlarıyla oynadığı taşlık denen yere doğru yürümeye başladı.  Arada taşlara vurarak içindeki anlaşılmaz sıkıntıyı dağıtmaya çalışıyordu, terliğinin yanından sarı kurumuş dikenler ayağına batıyor, batan dikenleri ayağını kaldırarak çıkarıyor, acısını hiç hissetmiyordu. Ahmet’in ileride arkadaşlarıyla oynama sesleri geliyor ama Ahmet’e sesini duyuramıyordu. Terliğinden çıkan toz sıcakta yeniden yere düşüyor ayağının sürünmesiyle tekrar yerdeki tozu kalkıyordu. Taşlığa geldiğinde bin bir çeşit şekli barındıran mozaiklere baktı, mozaikler o kadar çok bozulmuştu ki aslından eser taşımıyordu. Köylü için de taşlar bir hiçti. Taşlardaki şekillere farklı bir gözle bakmaya başladı, saklambaç oynayan çocukların içinden geçti. Akşam güneşi taşlara vurdukça taşlar yangın yerini andıran bir kızıllığa bürünüyordu. Kızıllaşan taşların görüntüsü içindeki yangını alevlendirmişti. O an karar verdi içindeki yangınla bütünleştirdiği bu taşları dokuyacaktı kilimine. İçindeki belirsizlikleri taşların kızıllığıyla bütünleştirip yüzyıllar öncesinden gelen hayalleri kendi kiliminde yeniden yaşatacaktı. Çok heyecanlanmıştı sanki taşlıklardaki insanlar canlanmış ona gülümsüyordu, kilimde tarihin arkasındaki yüzleri yaşatma fikri kalbinin vuruşlarını hızlandırmış, dili damağına yapışmıştı. Taşlara yeniden dokundu, üzerinde parmaklarını gezdirdi, taşların pürüzleri parmak uçlarına takıldıkça dokuyacağı kilimi düşünüyor, içindeki resmi taşlara dokunarak tamamlamaya çalışıyordu.

       Ahmet annesine aldırmadan arkadaşlarıyla koşuşturmaya devam ediyordu. Biraz daha taşlardan uzaklaşıp çocukların arasından taşları seyretmeye başladı. Taşlara baktıkça taşlar hayalleriyle bütünleşiyor yeni bir resim oluşturuyordu. Kafasında o kadar güzel resimler oluşturuyordu ki sanki taşları hayalleriyle birleştirip yeni bir dünya yaratıyordu. Hepsini hafızasına almak için güneşin taşlara vuruşuna ve akşamın mistik gölgesine tekrar tekrar bakıyordu.

“Anne hadi gidelim eve.” dedi Ahmet.

       Rüyadan uyanırcasına baktı Ahmet’e. Eteğinin çalılara takılmasına aldırmadan hızlıca taşlardan ayrıldılar. Hava kararmadan eve ulaşmaya çalıştılar, o gün heyecandan uyuyamadı.

       Sabah erkenden dokuma tezgâhına oturdu. Taşlardaki şekillerden bir adam yaratıyor, adamın kafasına bir çiçek koyuyor, çiçeği akşamın kızıllığına buluyor, oradan çıkarıp hayalleriyle bütünleşen bal sarısına boyadığı hüznünü adamın suratına ekliyordu. Taşlar öyle güzel bir vücut buluyordu ki tezgâhta tarih yeniden canlanıyor gibiydi. Doğada yarım kalan çiçek onun tezgâhıyla bütünleşiyordu.

      Günler geçiyor nefes almadan dokuyordu kilimi. Malzemeci Davut gelir gelmez kilimi gösterecekti. Heyecandan oğlu Ahmet’e soruyor, güzel olduğuna dair yorumlar aldıkça gözlerindeki ışık daha bir etrafa saçılıyordu.

       Malzemeci Davut akşam saatine doğru köye geldi. Davut’a kilimi göstermek için eve davet etti. Kilimi heyecanla açıp Davut’un ayaklarının ucuna gelecek şekilde havalandırarak serdi. Malzemeci Davut kilime baktı, yüzünü buruşturdu, deredeki kurbağalar gibi kilime baktı.

“Kızım sen ne yaptın! Verdiğim malzemeyi mahvetmişsin, ben bunu kime satarım? Saçma sapan şekiller oluşturmuşsun. Benim sana verdiğim motifleri neden dokumadın ki…”

       Davut bulunduğu yerden kilime basarak kapıya doğru yürüdü.

“Bir daha da benden malzeme alamazsın.” diyerek kapıyı çarpıp gitti.

       Kolları yeniden yana düştü, dokuma tarağı elinde ağırlaştıkça ağırlaştı, gözleri demir bir kapının çapmasıyla ışığını kaybetti.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Hastane çiçeği / Ali Doğan

Next Post

KUŞ YUVASI/ CEMAL NURKUT UĞURELİ

Cemal Nurkut UĞURELİ

Cemal Nurkut UĞURELİ

Yazmanın kişisel anlamda insanın yolculuğuna iz bırakmak ,aynı zamanda insalığın yazın yaşamına katkı sunmak olduğu ilkesiyle üretim sürecine girdim. Bu üretim her zaman kendiliğinden gelişen bir durumdu. Hep içimden geçenleri edebiyat normunda okuyucularımla buluşturma motivasyonu beni diri tutmakta. Almanya doğumluyum. Orta öğrenimimi Adana'da tamamladım.Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Edebiyat Öğretmenliği bölümü mezunuyum.Adana ÇEAŞ Anadolu lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak halen çalışmaktayım.

Next Post
KUŞ YUVASI/ CEMAL NURKUT UĞURELİ

KUŞ YUVASI/ CEMAL NURKUT UĞURELİ

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Çocuklar Ninniyle Değil Ağıtla Büyüdü
  • Dal Dal Limon / Galip Uçar
  • Gülbahar Hanım
  • Unutmam Mümkün Değil / Hatice Erdemci
  • Ranga Guru’nun Fırçasından Hayatın Renklerine Düşen İzler / Esma Obut Yokuş

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.