Hem Zehir hem Şifadır İnsan / Varol Kara

İnsan insanın her şeyidir. Acısının, dermanının kaynağı da odur, zehri, panzehiri de…
Kıran, üzen, yaralayan, delirten, hayattan ve kendinden soğutan kim? İnsan…
Peki omuzuna başımızı yasladığımızda, şefkatli bir elle bize dokuduğunda ve bir güzel
sözüyle ruhumuza şifa gibi gelen, gönlümüzde bahar esintileri oluşturan, yatıştıran,
iyileştirici ilaç etkisi gösteren kim? Yine insan.
Yani derdimiz de, devamız da aynıdır; insan… Gelgelelim, iyi gelen devayı, yani o insanı,
insanları bulmak önemlidir. Çünkü yanlış kişiler, yanlış ilaç gibi yarar değil zarar verir.
Terapistler, danışanlarına (ruhu hastalanmışlara) geçmişte ve şimdi yaşadığı ilişkilerini
anlattırırlar. Çünkü benliğinin yaralandığı, çürüdüğü sebep de yer de oradadır. Hasarlı olan
yer, ruhun, zihnin ve gönlün derinliklerindedir… İyileşme de oradan başlayacağı için, önce
oranın görülmesi gerekir. İşte o derinlerdeki yaraların sebebi de yine insandır…
Yara açan değil, yara saran, iyi gelen, iyi ki var dedirten insan olmak ne güzeldir oysa…
Biri size sevgiyle sarıldığında, hiç kendinizi huzurlu ve güvende hissettiğiniz olmadı mı?
Kalın yorgan altında uyumak bile huzur verirmiş insana; biri sarılıyor hissi verdiği için…
Zira sarılmaların iyileştirici etkisi vardır, der uzmanlar…
Başımızı birbirimizin omuzuna koymanın bir büyüsünün olması, birisinin yarasına merhem
gibi sağaltıcı etkisinin olması unutulmamalı. Mutluluk ne satın alınabiliyor, ne de tek
başına elde ediliyor ve yaşanabiliyor. Onu, insan insana veriyor ve yaşam birlikteliklerle
yürüyor. İlişkilerle örülüyor hayatımız ve yaşam da ilişkiler bütünü değil midir zaten.
Bu ilişkilere dayalı olarak da; ya mutluluk ya da mutsuzluk oluşuyor ve neticede yaşanan
da bunlar oluyor. Bu da yine insandan insanadır…
İşte bu yolda en önemlisi dilimize zehir bulaşmamasıdır…
Bir de başkalarının mutsuzluğundan medet ummak yerine, birbirimizin mutluluğuyla mutlu
olmayı, mutlu etmeyi bilmeli. Diğer taraftan haset etmeyi, mukayeseyi ve bencilliği bertaraf
etme çabasından da el çekmemeli; zor olsa da bunları çıkarmalı hayatımızdan.
Bunlar huzur getirmez çünkü.
Ayrıca didişmek, çatışarak kazanmaya ve yaralamaya çalışmak her zaman kaybettirir.
Çünkü savaşın kazananı olmaz. Çare insanın insana sığınmasıdır.
Agresif tavırlardan, gülmeyen yüzlerden, fevri çıkışlardan, hep olumsuz eleştiriden, söylenen
kötü sözlerden, daima haklı çıkmaya çalışmaktan, tahammülsüzlükten, saldırgan ve sabırsız
hallerimizden, marifet sanılan alaycı ve öfkeli dilden, sahibine de zarar veren asabiyet ve
hırstan sıyrılmaya başlamak güzelliklerin ilk adımıdır. İlaç olmanın formüllerinden biridir bu.
Zira bu kötücül duygular hem sahibine hem de karşısındakine yüktür. Sadece yük değil iki
taraf için de zehirdir. Panzehri ise önce dilimizdedir…
Ah o dil! Her şey onun altında gizlidir. Yıkan da, yapan da; her şeye neden olan odur…
Karşınızdakinin yüzüne, gözlerinin içine bakıp hatır sormak, iki tatlı söz söylemek kime iyi
gelmez ki… Ama ne var ki, herkes önce bunu hep karşıdan bekler haldedir nedense.
Oysa onun yapmasını niye bekliyorsun, önce sen davran.
Kimden beklentin her neyse, onu yapmak için önce sen harekete geç ve yap.
İlk adımı atmaktan niye kaçınıyorsun ki… Bundan ne kaybedersin?
Her davranış, ekseriyetle benzeriyle karşılık bulur, bunu akıldan çıkarmamalı.
Nezaketli, tebessümlü bir günaydına kim yüz çevirir?

Bir gülücük ve tatlı dil; neyi halletmez ki… Yara olmak da, merhem olmak da; iyi olup iyilik
sunmak da, kötü olup kötülük eylemek de elimizde. Hep insandan insana…
Ozan Seyit Seyfullah’ın bir türküsü şöyle başlar:
“Yarim derdini ver bana. Dermanın olayım senin…”
Varol Kara

Loading

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Kibele Kültür Sanat Site Yönetimi
Yazı oluşturuldu 56

Bir yanıt yazın

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön