BUGÜN/Ersin Aydın

BUGÜN
Yepyeni bir sabahın tazeliğiyle uyan bugün!

Aç pencereni ve dinle şehri;

Senden önce uyanan vapurun ve kuşların sesini…

Sabah kadar taze bir kahve demle kendine

Yavaş yavaş yudumla, yaşamı yudumlar gibi…

Öyle yavaş yudumla ki;

Sabahın mahmurluğunu kibarca yolcu etsin üzerinden…

Ne uykuyu küstür, ne de büsbütün kapat gözlerini hayata!

Kucakla baharı, selamla güneşi ve martıları

Haşmetli dağlara bir günaydın de uzaktan

At kendini sokağa; en güzel besteyi dinlemek üzere;

Kulak ver hayatın ritmine…

Görmenin tadına var bugün!

Ormanın yeşiline, denizin mavisine bak bir daha!

İlk defa bakar gibi dalsın gözlerin kusursuz ayrıntılara…

Hiç tatmadığın lezzetleri tat bugün

Hiç hesapta olmasın mesela Antep ziyaretin

Sırf canın istedi diye Malatya’ya git kayısı için…

Kimler geçmiş bu topraklardan, sür izini!

Uğra Efes’e, unutma ziyaret etmeyi Göbekli Tepeyi!

Samsun’a çık bir on dokuz mayıs vakti!

Dokuz eylül’de İzmir sokaklarında koş özgürce…

Şehir şehir yaşa bu lezzeti…

Mardin’e, Hatay’a, Osmaniye’ye git

Karış karış gez bütün Anadolu’yu…

Tertemiz bir defter sayfası daha açıldı bugün senin için!

Hayat önündeki sayfadan sana bakıyor

Ne geçmişin tozlu sayfalarında kalmalı,

Ne de düşünmeli şimdiden bir sonrakileri…

Yarın uyanacağın belli mi o derin uykudan!

Uyuma bugün öyleyse, bugün aç gözlerini!

Al kalemi ve başla yazmaya, sana biçilen sayfayı

Dolu dolu ve özgürce yaşa bu kıymetli hayatı…

Keşke dememek için bir şansın daha var bugün!

Özlemini kurduğun köyüne koş, yani çocukluğuna…

Neler değişmedi ki onca yıl…

Okuldan sonraki ilk durağından hala eser var mıdır?

Yoksa çoktan kalkmış bir otobüsün sessizliği mi sarmış iki kale arasını?

Fahriye Nine hala sağ mıdır?

Az mı severdi seni, bütün o yaramazlığına rağmen…

Sevilmeyecek çocuk da değildin hani,

Gözlerindeki yaşla anımsayacaksın o küçüklük halini…

Bir köşe başında, tam otuz yıl geriye getireceksin zamanı…

Acısıyla, tatlısıyla, kederiyle ve çocuksu sevinciyle;

Büsbütün yüreğine dokunacak hayat!

İşte o zaman anlayacaksın yaşadığını;

Dudaklarında buruk bir tebessümle,

Gözlerinden çocuksu yaşlar dökülürken…

Tıpkı otuz yıl önceki gibi…

Not: Bu şiir Osmaniye’de düzenlenen 22. Uluslararası Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması’nda üçüncü olmuştur.

Loading

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göç ile göç eden Remzi ve Gülseren Aydın çiftinin tek oğludur. Gebze’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Darıca İlköğretim Okulu’nda, liseyi Gebze Anadolu Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Lisans Programı mezunudur. Evlidir ve bir çocuk babasıdır. Uzun dönemdir şiir ile ilgilenmektedir. Son dönemde öykü dalında çalışmaları da bulunmaktadır. Mühendisliğinin yanında müzikle de uğraşmakta ve ney üflemektedir. Osmaniye’de düzenlenen 22. Uluslararası Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması’nda “Bugün” isimli şiiriyle üçüncülüğü bulunmaktadır. Gemlik Haber Gazetesinin destekleriyle düzenlenen 2021 Altın Kalemler Sonbahar Şiir Yarışması’nda ve 2022 Yılında Eskişehir Sanat Derneğinin düzenlediği 14. Yunus Emre Şiir Yarışması’nda mansiyon dereceleri elde etmiştir. 2022 Altın Kalemler İlkbahar Şiir Yarışması’nda Türkiye ikincisi olmuştur. Yine 2022 yılında Hollanda’da yayımlanan Doğuş Gazetesi’nin düzenlediği makale yarışmasında üçüncü olmuştur. Aynı yıl Cafe Kitap Kulübünün düzenlemiş olduğu hikâye yarışmasında ikincilik ödülüne layık görülmüştür. Bambu, Sarı Koza, İnsancıl, Yedi İklim gibi edebiyat dergilerinde ilk şiirleri yayımlanmıştır. Sanat ve mühendislik yaşamına büyük bir tutkuyla devam etmektedir.
Yazı oluşturuldu 4

Bir yanıt yazın

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön