Okunur kitaplar, beyin düşünür
Başlar sorgulamalar; “Bu ne demek?”
Yazılır yazılar, notlar düşülür
Çözülür bilmeceler ilmek-ilmek
Cehâlet denilen kara yazıya
Açılır mezar kazıya-kazıya
Söz incileri dizilir hizaya
Mârifet olur ileriyi görmek
Ufuk genişler insan okuyunca
Fetholunur gönüller uçtan uca
Bayrak gibi dikilir burçtan burca
Bilgi odur; başlara tâc edilmek
“A Be Ce” aydınlığın başlangıcı
Ondan doğar adâletin yargıcı
Belki mühendis, belki bir bankacı
Okumakladır hep yükselebilmek
Okumak ‘bir’ hüner, öğretmek ‘iki’
Doğuştan gelen yeti bu belli ki
Herkes öğretmen olamaz demek ki
Usta işi, akla bir şekil vermek
Bilim, kültür, san’ât, teknik, irfân, fen
Uçurur fezâya, tanınır evren
Kanat takar seni de bir Hezârfen
Yapar öğretmen. Yapamaz ne demek?
Yapar; hem de kralını, temel o
Çünkü gayret o, azim o, emel o
EBEDÎ der: Bir orduya bedel o
Ne mutlu bu orduya nefer girmek