Kan düşleri… Bir mıh gibi çakılır ağzıma! Camdan kertenkele yapışır damağıma
Erimiş bir buluttan beni izler melekşeytan/ Ayna ucunda kanatlar…İçime dolar dişlerin yassı
sanrısı
Kafasında binadan haç/ahtapot gibi kemirir ayak bileklerimi
Bir kent kusar tüm nefretini! İnce çizgiler çekilir ağaçlara…Karnımda dikenden dönme
dolap….Taşır Kavafis’in alevden kitaplarını
Dilimde uyanır birçok kadınlar…Gözlerinde seçilir başka bir göz…Batıl projeksyon
hareler…Bir çocuğun avucu uzanır içime…Çıplak kenti kehanetidir Aslan Yürekli Richard’ın
Çatallarla sarılmış yürekler…taşır imgesini Sofokles’in.OYSA TÜM ZİHİNLER
KİRLENMİŞTİR! Ve Aynı mAsAlı İçEr AvCı!
Taş bağlarken göğsüme deştim bir Yarayı üç güvercinli katedralde. Gül muştusu sancıladı
beni.
Yok oldum tapındığım kuyuda/Bir aslan çizdi geleceğimi ve şöyle dedi kaldırarak asasını:
Uyan ve koş ormanında ışığın. Uyan, kutsuyorum seni!”
Sokaklar kesif üzüm kokuyor, sokaklar kokain! Her duvardan fışkırıyor eli Hitlerin!
Ölümün açtığı üç gece üç gün! Avluda ters döndü yüzüm! Çıktı saçlarımdan iğrenç bir sır!
Düştü boynumdan aynım/Acıyla sarsıldım ve gördüm:
Kundağın içinde karanlık bir kandı tanrı!