Bakma, ellerim titrer,
İstanbul, uzağına gitsem.
Denizin kesif şıpırtısına gümüşi yakamozuna,
Ardıma bakmadan hep ansızın,
Seni sevdiğimi bir tek kendime saklasam.
Açma güllerini sakla,
Sabrı tatmalı bu aşma.
Gülhane Parkı’nda kaça kaç,
Bulduk mu buluşma vaktini?
Ölmeye çıkar santimetre,
Haliç’te yatan gemiden.
Bak İstanbul’uma aman şımarma,
Sonra kaçarım senden.
Heyecan işçisiyim, duramam,
Noktam sabrı bilmeli;
Yenik buğdayın sürgünü dünya.
Kahrını para palyaçosuna tuttur;
Onlar ki işveni sever,
Bense yeniğim, düşmanım iblis.
Anla beni insan, kıvranıyorum acıdan.