Bir okul gibi biri gelip biri gidiyordu.
Bu döngü böyle devam ediyordu.
Ben büyüyordum birileri benden önce büyüyüp gidiyordu.
Gece gündüz sabah akşam oluyordu dışımda bir şeyler durmadan gözümün önünde birbirini eziyordu.
Bir çocuk içimde bir kıza aşık oluyordu . Bir çocuk aşık oluyordu ben ölüyordum.
Bir telefon alıyordum köyden annem arıyordu ağlıyordu, biri yine benden habersiz gidiyordu. Ben ağlıyordum, ormana kaçıyordum. Orman dilimden anlamıyordu soğuk bir taşa oturuyordum .
Siyah deri cüzdanımı çıkarıyordum, gidenin ardından sadece vesikalık fotoğrafına bakıyordum, bir kişi daha cüzdanımdan eksiliyordu hem hayatımdan hem cüzdanımdan.
Birini Arıyordum rastgele bir numara çeviriyordum bankadan bir kadın açıyordu falanca bankadan deyip ezberlediği bir ton sözcüğü kelime kelime beynime işliyordu. Telefonu kapatıyordum tekrar arıyordum telefondan bir ses dostum diye açıyordu ben ağlıyordum. Hıçkırıktan konuşamıyordum. Dostum şebeke çekmiyor deyip yüzüme kapatıyordu.
Gülüyordum.
Güldükçe gülüyordum.
Ben güldükçe
Güneş batıyordu.
Bayıldım kalemine sağlık Yasin Dost.Okurken hem düşündüm,hem hissettim,hem de betimledim.Kaleminin ruha işlenip,kağıda dökülmüş hali bu.Sadece biraz daha uzun olmasını isterdim,biraz daha okumak isterdim.İçimde tamamlanmadı bu yazı.
Teşekkürler,eline kalemine sağlık.🌹
Teşekkür ederim güzel yorumun için.