• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Ranga Guru’nun Fırçasından Hayatın Renklerine Düşen İzler / Esma Obut Yokuş

Esma Obut Yokuş by Esma Obut Yokuş
20 Mayıs 2025
in Genel
0
Ranga Guru’nun Fırçasından Hayatın Renklerine Düşen İzler / Esma Obut Yokuş

Screenshot

0
SHARES
101
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Hindistan’ın kıvrımlı ve dar sokaklarının birinde, duvarları yılların tanıklığıyla solmuş ama renklerin büyüsüsüyle parlayan bir atölye vardı. Bu atölyenin ruhunu besleyen yalnızca duvarlarına asılı tuvaller değil onlarca rengi konuşturan Ranga Guru’ydu. Ona “Renklerin Ustası” derlerdi. Fırçasından akan her bir ayrıntı, yalnızca bir renk değil, ruhu ısıtan sessiz bir hikayeydi. Bu hikayelere çok yakından göz misafirliği yapan ve bu sessiz ritme kulak veren öğrencilerden biri olan Raçigi, hayallerini fırça darbelerinin arasına gizler ve her darbede yeni bir hayale pencere açardı. Raçigi eğitimini tamamlamış olmanın gururuyla son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürdü. Tabloda geceye dokunan derin maviler ve yıldızların fısıltıları vardı. Ranga Guru ilk kez Raçigi’nin eseriyle ilgilenmemişti. Yorgun gözleri Raçiginin telaşlı yüzünde derin bir gezintideydi. Bu derinlik atölyedeki boyaların rengini solduracak kadar ağırdı.Renklerin Ustası sessizliği bozarak tebessümle; “Bu eseri Hindistanın en kalabalık meydanına asmanı istiyorum. Yanına da bir kırmızı kalem ve bir not iliştir: ‘Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.’” Raçigi telaşlıydı ve hocasının bu isteğini anlamlandıramamıştı. İsteği hayallerine konuk olan çizgilerini, toz düşmemiş tablolara kondurmaktı sadece. Fakat ustasının her sözü fırça kadar keskin boyalar kadar kalıcıydı.Denileni yaptı. Tabloyu meydanın tam ortasına astı, yanına kırmızı bir kalem ve notu iliştirdi. Günler sonra yüreğinde filizlenen merak ve endişeyle meydana gitti. Gördüğü manzara, kalbinin derinlerine işleyen bir hayal kırıklığıydı. Büyük bir gururla hazırladığı eser, kırmızı çarpılarla dolmuştu. her bir fırça izi, her bir renk suçlanmıştı. Raçigi umudunu kırılmış dallar gibi elinde taşıyarak alıp ustasının yanına döndü Gözlerindeki hüznü gören Ranga Guru, bunun acımasızca olsada tecrübeye dönüşeceğini biliyordu. Büyük usta elini öğrencisinin omzuna koyarak sakince; “Şimdi aynı tabloyu yeniden yapmanı istiyorum Ancak bu kez yanına kırmızı bir kalem değil, fırçalar ve boya kovaları koy. Ayrıca bir not ekle: ‘Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.’” Raçigi, hocasını bu kadar sakin görmekten pek hoşlanmamış olsa da denileni yaptı. Aynı eser, bu kez yanında fırçalar ve boyalarla yerini aldı. İnsanlar gelip geçtiler tabloya baktılar, düşündüler... Anlaşılan o ki eser düzeltilmeye gerek olunmayacak kadar muhteşemdi!!! Günler geçti ve resim bırakıldığı gibi duruyordu. Raçigi heyecanla atölyeye döndü. Ranga Guru’nun yüzünde bilge bir gülümseme ile: “Her sesi duy ama her yankıyı hakikat terazisine koyma.” Raçigi sessizliğe sarılmış “son dersini” tamamlamış ve yol almıştı. Bu “son ders” hayatın her alanına dokunan derin bir gerçeği fısıldamıyor mu? İnsanın varoluş serüveninde, fikirlerin ve duyguların ifade bulduğu en güçlü araçlardan biridir eleştiri. Nasıl kullandığın, nasıl fayda sağladığın ise bir tercih meselesidir. Kimi, siyahın mutlaklığına sığınır; gölgeler üretir, ışığı bastırır. Kimi ise fırçasını umutla sallar; solgun köşelere hayat, eksik çizgilere derinlik katar. Kimileri için kainat, insan ve insanın ürettiği her detay meydanın ortasında asılı duran tablo gibidir adeta. Renkleri karışmış, çizgileri belki biraz eğri, belki de gölgeleri fazla derin… Yanına bir kırmızı kalem bıraksan, gelip geçerken bir kir bırakır üstünde, gözüne batan bir detayı karalar, rengine dudak büker… Kimileri ise sessiz tanıklardır. Onlar bir adım geride dururlar; kalabalığın en keskin sesleri yankılanırken bile, gözleri daima ayrıntılardadır. Ellerinde ne bir çekiç vardır ne de yıkmaya meyilli bir kelime. Her sözcük yerini bulur, incelikle dokunur karşındakine. Eleştiri, düşüncenin aynasıdır. İnsanın algısı, kendi kırılmalarından ve çatlaklarından geçip yansır karşısındakine. Kimi eleştiriler, karşısındakini küçültmenin, kendini yüceltmenin alçakgönüllü maskesidir. Kimisi bir usta bilgeliğinde gölge yanları aydınlatan, hataları doğruya açılan kapının anahtarı gören rehberlerdir. Her sözün mutlak bir gerçeği işaret ettiğine inanmak, yalnızca bir yanılgıdır. Hakikat, gürültüde değil; çoğu zaman sessizliğin kuytusunda saklanır. Fakat eleştiriyi bir silah değil, bir köprü yapabilenlerindir bu yolun gerçek ışığı. Sözcükler yıkmak için değil, inşa etmek için yankılanırsa, işte o zaman eleştiri, en keskin kılıçtan daha güçlü bir şefkat taşır. Öylesine incelikli dokunur ki zihinlere, iz bırakmadan geçmez. Karanlığı gösterirken bile ışığı hatırlatır… Ve hakikat, ancak o köprüyü geçebilenlerin gözlerine görünür.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

İşin Aslı / İrem Demirci

Next Post

Belki bir gün / Hatice Erdemci

Esma Obut Yokuş

Esma Obut Yokuş

1990 yılında Siirt’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Batman’da tamamladı. 2012 yılında Malatya İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Çeşitli kişisel gelişim ve psikoloji eğitimlerine katılarak insan ruhuna dair bilgisini derinleştirdi. Bir süre Türkiye’de görev yaptı. Eğitim alanındaki deneyimini daha da derinleştirmek ve kariyerine uluslararası bir boyut kazandırmak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşti. Eğitimcilik kimliğinin yanı sıra edebiyata ilgi duyuyordu. Yerel bir gazetede köşe yazarlığı yaparak yazarlık hayatına adım attı. Edebiyat ve düşünce dünyasında yetişkin okura hitap eden deneme ve öyküler kaleme aldı. Kaleme aldığı metinlerde toplumsal meseleleri bireysel psikolojiyle harmanlayarak, okuyucusuna derinlikli anlatımlar sunmayı amaçladı. Yazılarında insan doğasının karmaşıklığını, toplumsal dinamiklerle iç içe geçmiş bireysel deneyimler üzerinden irdelemeyi ön planda tuttu. Sanatın farklı alanlarına da ilgi duyan yazar; ebru sanatı, kaligrafi, hat sanatı ve fotoğrafçılıkla da aktif olarak ilgilenmektedir. Bu sanat dallarındaki estetik bakış açısı, yazılarına da yansımakta ve anlatılarına görsel bir derinlik katmaktadır. Disiplinler arası bir perspektifle üretim yapmayı önemseyen yazar, edebi metinlerinde insanı merkeze alan, düşündürürken hissettiren bir dil kurmayı hedeflemektedir.

Next Post
Belki bir gün  / Hatice Erdemci

Belki bir gün / Hatice Erdemci

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Past Lives- Başka Bir Hayatta Filmi
  • Ekranların Ardındaki Gelecek: Teknoloji Eğitimde Ne Kadar Öğretici? / Yalçın Sevim
  • İçimde  Seninle  Konuştum / Kevser Yıldızhan
  • Ruhsuz Bir Adamın Aşkı / Esma Türkçe
  • Kurumuş Gül Yaprağı / Esma Türkçe  

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.