Nazar Boncuğu / Erdem İri

Nazar Boncuğu

Kuşkonmaz derler yolunu kaybedenlere inziva
Bir mabet huzurunda denizin kıyısında
Ay yine çökmüş güneşi ararken
Seher vakti yıldızlar meçhule göçerken

Salih dede adında vakti zamanında
Pekte mürekkep yalamış mektep yollarında
Bir zat var idi kimisi der müptela!
“Aman ne olacak başka elinden düşmeyen kitapla”

Yayan gelip giderdi külliye kapısına
Duasını eksik etmezdi merhum şemsi paşaya
Yine geçti baş köşesine düşünceliydi elbet
İlk karnesini alacaktı bugün torunu Fikret

Birde hediye ister lakin anlamı olacak
Okuma yazmayı da maşallah severdi yumurcak
Daha yeni bitirmişti Nazım’ın şiirlerini
Eline kalem geçtimi aşardı dizelerini

Böyle bir çocuk ne alsa sevinir
Güneşte parlayan yüzü içten bir gülümsemedir
O an dalgaların taşıdığı rüzgar
Uğultuyla savurdu bir defter ve açılan sayfalar

Bizimki göz ucuyla baktı neyin nesidir
Kırmızı kadifeden kapağı esrarın habercisidir
Fakat bu defterin ketumluğu boş sayfalarından okunur
Anlatacak ne bir günü ne de anısı yoktur

Yıllarca beklediği yarendir eşlik etsin çizgisine
Hasretle kurumuş, solmuş ve sararmış sahifesine
Öyle yalnız öyle gamsız zaman hiç geçer mi
Heyecanla arayışta yeni ufuklar için belli ki

Ne de andırır insan bedenini
Yüzünde saklar nice geçmişin izlerini
Gören var mı hiç boş bir sima
Her bakışın bir hatırası vardır ya da ima

Mürekkepten taşan çizgilerle örtülecek tenin
Geçen her yaş benzi atacak suretin
O zaman mor siyah renkler saracak
Yaşanan acı sevinç ne varsa tezahür bulacak

Sarı ipekten kurdele ayırmıştı defteri
Meğerse bir nazar boncuğu varmış kem gözleri
Uzak tutsun nazar olmasın diye
Sakınmış bu kimsesizi seneden seneye

Elinde karnesiyle Fikret girdi içeri
Gururla bakıyordu meraklı gözleri
“Otur bakalım sana kısmetmiş
Önlüğünde bir tek nazar boncuğu eksikmiş”

Salih dede tutturmuştu bir iki kelam
Söz edeceğim daha hediyen de burada vesselam
Yaslandı gerisin geriye elindeki defteri göstererek
Boş sayfalarını çevirdi tek tek

Sen yaz ki okunsun yüzün tüm saflığıyla
Sen yaz ki kelimeler bir hat olsun en güzel sanatıyla
Suretin kararmasın yas tutmasın yüreğin
Kılıçtan da keskindir yeri geldimi kalemin

Sen yaz ki çizgiler gibi akıp gitsin zaman
Sen yaz ki unutulmasın geride hatıran
Canlansın her dimağda yeniden hikmet
Söz uçsa da yazı kalır bin bereket

Loading

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Kibele Kültür Sanat Site Yönetimi
Yazı oluşturuldu 56

Bir yanıt yazın

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön