Doğudan Batıya koptu bir fırtına
Ekmeğim kurban oldu
Ben güneşe hasret
Çevremde biten güllerimin özsuyu çekildi
Kuşların cıvıltısı arasında
Koptu sazımın teli
Kavruk derimizle gölgede kaldık
Atölyedeki kumaşları bastı güveler
Düğün kıyafetlerimiz yerlebir oldu
Gül kurudu da çiyi gözümüzde kaldı
Tershanelerde gemiler birer demir tabut
Oysa adalardaki ağaçların altındaki öpüşlerimiz onda başlardı
Kırık dökük su alan kayıklara bindirdik umudu da
Saldık iç denizlere okyanusa var umuduyla
Bir gölün sodalı suyuna muhtaç kaldı
Bir demir parmaklık bir demir döşek
Barış diye bağıran sesimiz askıda kaldı