Karanlık, mağaralarda doğarken kimimiz,
Işıltılı evlerde dünyaya merhaba dedi kimimiz.
Yırtık battaniyelerle büyürken kimimiz,
Altın beşiklerde ninni dinledi kimimiz.
Kaderimizi seçemedik hiçbirimiz
Okula gitti kimimiz
Defterleri poşette.
Tokasının rengini beğenmeyip,
Bir dünya sitem etti kimimiz
Mutsuzluk ve öfkeyle
Şanıraktan süzülen gün ışığıyla,
Birliği, güveni, bereketi öğrenirken kimimiz
Issız dehlizlerde öldürülüp yok edildi kimimiz
Beyaz ya da siyah seçemedik renklerimizi
O yüzden barby bebek gibiyken kimilerimiz
Göçebe ruhlu çingenelerdir kimilerimiz.
Konuştuğumuz dili seçemedik biz,
Derviş oldu kimimiz
Bir lokma bir hırka saadetinde
Dalkavuktur kimimiz
Bitmeyen menfaatler ikliminde.
Dünyayı gezip bilgeleşirken kimimiz,
Köyünün sınırında dünyanın bittiğine inandı kimimiz.
Cahilliğin sessizliğinde.
Ölümü de seçemedi hiçbirimiz
Bir dikili taş ile yatarken kimilerimiz
Mermer yorgan ile kaplı yatar kimilerimiz
Oysa aynı toprakta çürürüz her birimiz
Ve aynı bezdendir kefenlerimiz
Ademle başlar ilk hikayemiz
Bir damla su ile dünyaya davetliyiz
Mesele ne kadar insan kalabildiğimiz.