Kadınlar vardır; elleri işe yatkın, çevik, tuttuğunu koparan. Bilirsiniz bunlar hem çalışıp hem de evde üç beş çocukla uğraşmak zorunda olduklarını. Bu da yetmezmiş gibi gece yarılarına kadar misafir ağırlamak, onlar gidince evi toplamak, bulaşıkları makineye dizmek, çıkarmak vesaire vesaire.
Kadınlar vardır; hareketleri yavaş, çözeceği bir sorunu en ince ayrıntılarına kadar düşünüp sonra kararını veren, otururaklı tipler. Onlar için öncelik hayatı kararında, hatalardan uzak yaşamaktır. Evin hijyenine o kadar takılmazlar. Eller ne der gibi saçma sapan modası geçmişliklerle uğraşmazlar.
Kadınlar vardır; iki dirhem bir çekirdek. Onlar her daim modayı takip eder, makyajsız asla sokağa çıkmaz, evlerindeki kediler mutlaka cins kedidir. Sokak kedileri asla ilgisini çekmez. Evleri şimdinin akıllı evleri dediklerindendir. Çocuklarının dersleriyle hep özel öğretmenler ilgilenir. Evlerinin temizliği ve yemek işi emektar yardımcılarla yapılır. Kocaları genellikle iş adamı ya da ona benzer bir iştedir.
Kadınlar vardır; doğurdukları çocuklar daha kundaktayken tarlaya götürür. Acıktıkça memesini tüm sevgisiyle bebeğine dayar. Sonra alel acele tarlaya koşup, işini kaldığı yerden devam eder. Tarladan eve dönünce onu yığınla iş bekler. Evin temizliğidir çocukların bakımı, yemek hazırlamak, evdeki yaşlıyla ilgilenmek gibi…
Kadınlar vardır; her daim melankolik. Onlar hiçbir şeyden zevk almazlar. Mutsuz olmak kanlarına işlemiştir. Sabahları yataktan çıkmaz. Çıkınca da çabuk yorulup tekrar yatağa atar kendini. Çocuklar kendi başlarını becerir. Yemek bir şekilde pişer, misafirler bir şekilde ağırlanır fakat hiç birinden zevk alınmaz.
Her ne olursa olsun onlar yaşamın renkleridir. Onlarsız bir dünya kuru, tatsız ve keyifsizdir.