Zaman ve mekân ilişkisi, romanın inşa sürecinin olmazsa olmaz iki ana unsurudur. Zaman ve mekânın birlikte anlatılmadığı bir roman düşünülmesi hemen hemen imkânsızdır. Romanın dekoru mekândır. Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası eserinde, evi algılayış tarzımızın, her türlü barınak imgesinin düşüncelerimizi, anılarımızı ve düşlerimizi nasıl şekillendirdiğini anlatır. Marx ise ‘’saraydaki, kulübedekinden farklı düşünür’’ derken mekânın imgesinden sınıfsal farkın yol açtığı bireyler arasındaki sosyal ve kültürel durumu tahlil etmeye çalışır. Değişimin ve sürekliliğin kıskacında zaman ve mekân kavramları insanoğlunun öyküsünde gövdedir. Romanda mekân özne kadar önemlidir, çünkü vakanın kıvılcımı mekânda çıkar.
Zaman ve mekân ilişkisi anlatımında Balzac’ın Goriot Baba romanı belki de dünya edebiyat tarihinin en önemli eserlerindendir. Mahmut Şevket Esendal’ın Ayaşlı Kiracılar eseri ile Balzac’ın Goriot Baba eserinin de mekânı pansiyondur. Esendal’ın Ayaşlı Kiracılar romanının yazıldığı tarih 1934,Goriot Baba romanın yayınlandığı tarih ise 1819.Zaman farklı olsa da mekânlar ve olaylar birbirine benzer. Her iki romanda da genç-yaşlı, bekâr-evli, fakir-zengin, memur-emekli bir takım pansiyonerlerin yaşamları dikkatleri sunulur. Bu yaşamlar gözler önüne serilirken, toplum ve bürokrasiye yönelik eleştiriler de her iki romancının hedeflediği temel unsurlar olarak göze çarpar.(1) Buradaki amacımız iki romanın karşılaştırılmasından çok, Balzac Goriot Baba romanın yazılmasından 115 yıl sonra Türk romanındaki Batı tesirini hatırlatmaktır. Balzac dönemin Fransız aristokrasine yaptığı eleştirinin benzerinin Esendal Türk bürokrasisine yapar.
Goriot Baba’da mekân farklı sosyal ve kültürel sınıflardan insanların tükendiği, “feleğin çemberi”nden geçen ve yıkılmış insanların toplandığı Madame Vauguer’in pansiyonudur. Mekândan, toplumsal çatışmalara, modernitenin arızalarına ve zamandan yansıyan olaylara ayna tutmak çoğu kez sinemaya da konu olmuştur.2019 yılında gösterime giren İspanyol yapımı ve İvan Massague başrolde oynadığı Platform filminde ise mekân hapishanedir. Film hapishane kulesinde geçen olaylara yoksulluk, açlık, adaletsizlik ve dayanışma gibi temaları işler. Yukarıda söylediğimiz gibi mekân romanın var olmasının temel unsurudur.
Roman çağının izlerini taşır, yani zamanı geleceğe götürür. Goriot Baba romanı da 19.yüzyılda Fransa’daki aile ve toplumsal yabancılaşmanın, bozulmuşluğun, gelişen burjuvazi ile birlikte derinleşen sınıfsal çatışmaların ve paranın insana dair değerleri nasıl öldürdüğünü gösterir. Realist akımın 19.yüzyıldaki en önemli temsilcisi Balzac, Goriot Baba imgesiyle toplumun ve bireyin ruh tahlilini kendine has o muhteşem anlatım gücüyle tarihe not düşer. Baba ve çocuk ilişkisi, bireyler arasında rekabet ve yükselme hırsı, monden hayata katılmak isteyen bireyin kadını ve erkeği bir araç olarak kullanması romanda dikkat çeken temalardır.
Sınıfsal farklılıklar, monden ve züppe hayatlar ile ‘’ayak takımı’’nın sosyal koşulları, aristokrat-kentsoylu, şatafatlı ve avangart saray hayatı 19.yüzyıl realist akımının romanda işlediği en önemli tematik yapıdır. Goriot Baba romanında üst tabaka, yani hiyerarşinin en tepedekiler halktan üstündürler. Halk ile ilişkileri sadece çıkar odaklıdır. Şatoları ve sarayları, daima halkın yaşadığı yerlerin en üst tepelerinde bulunur.
Soylu olmak mirasla gelir, kalıtsaldır birey için. Ve Eguene’nin annesinin asilzade oluşu ona soylular arasında ayrıcalık verir. Onlarla aynı ortamlarda bulunma, aynı localarda oturup tiyatro seyretme, hatta işleri ve sevgilileriyle düşüp kalkma ayrıcalığını verir. Ama Eguene öğrencidir. Pansiyonda kaldır, köyde yaşayan ailesinin gurur ve iftiharı olmaya çalışır. Bir bakıma toplumu düzeltecek, Fransa’yı yeniden imar edecek kuşağı simgeler genç öğrenci. Bir yandan aristokrasiye yakın durarak onların oyununu öğrenip onların kartıyla oynamayı öğrenir. Bir yandan da pansiyonda kalan alt tabakadaki insanlarla dostluklar kurarak ortada denge kurmaya çalışır. Ve aklıyla, zekasıyla sevgilisi Goriot babanın kızı, Baron Nucingen’in karısı, bayan Delphine’yi asil yaşama duyduğu sarhoşluktan uyandırmaya çalışır. Bu da yazarın zaferidir bir bakıma, aristokrasiye karşı. Nucingen’de Rubempre, Paris’te bir hapishanede yaşamını kendi elleriyle son verir. Bu mücadelede tek kazanan, tek başarı olan burjuvaziyi simgeleyen Eguene Rastignac’tır. Rastignac, öğrenci olmanın yanında iyi bir politikacı, iyi bir maliyeci, züppe bir asilzade yardımsever bir burjuvazi rollerini oynamakta ustadır.(2)
Balzac 19.yüzyıl Fransa’sındaki burjuvazinin gelişmesiyle oluşan bütün toplumsal farklılıkları ve çatışmaları bir pansiyondaki insanların ilişlerinden bakarak tahlil eder. Mekânın poetikasından yansıyan gerçeklik Goriot Baba figürü ile hafızamıza yerleşir. Her devrin Goriot Baba’ları vardır.
(1).Elmas Şahin.Erzurum.2010
(2).Elmas Şahin.Erzurum.2010