çekirdeklerinden yaptım
boynuma astığım kolyemi
kabuklarından da bir gemi
yaza dair ne varsa her şeyi hatırladım tekrar
bir karpuzun serinliğinde
bende kırk yıl hatırı var artık
akşam güneşinin
altında demledim kahvemi
el öpenlerin çok olsun deyip
sarıp sarmaladı beni
öpüp sevdiğim
kiraz ağacımın dalları
küpeler hediye ederken kulaklarıma
kim bilir kaç yaşında bir papatya
göz kırptı bana soluk yazıların arasından
bir günlüğe kilitliydi
aldım bahçeye getirdim
torunlarının toprağına karıştı sonra
günler uzadı, uzadı
sonra kısalmaya başladı
içimin sevinci gibi…
elveda yaz
yine gel emi…