Çocukluğumu daha bir derin hatırlarım her yıl Eylül’ün gelişlerinde…Okulun ilk gün heyecanı,yeni defterlerin kokusu,tatilin bitiş hüznü…
Sararmış yaprakların verdiği huzurla gelir benim ayım. Eylül,yeni başlangıçların habercisidir.Adı Eylül,rengi hüzün,ılık ve sükûnet…
Eylül gibi sevdim seni.Benim sevgim Eylül’ün altın rengi gibiydi.Sana olan aşkım senin sabahlarındı,Hırkanı alıp giyme hissiydi,heyecandı ama asla üşütmezdi.Rüzgarda sararmış yaprakların hışırtısı sönük kalırdı sana olan aşkımın haykırışlarına.Tıpkı Eylül’ün doğadaki her bitişini kabullenişi gibi ben de senin tüm sonbahar,kış,yaz hallerini,yorgunluğunu,bencilliğini,serseriliğini ,her bir şeyini sevdim.Kalabalık plajların ardından gelen günlerde sessizce batan güneşi,serin,keskin kokulu dalgaları,kızıl,turuncu,mor a çalan gün batımlarını seninle izlemekti benim mevsimim.
Mevsim demek az gelir sana;tüm renklerin,duyguların bir araya gelip tek nefeste anlatıldığı eşsiz andın sen…