• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Öykü

Yeniden / Canan Tümen

Canan Tümen by Canan Tümen
6 Kasım 2024
in Öykü
0
Yeniden / Canan Tümen
0
SHARES
48
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Gözlerini açtığında havanın kararmak üzere olduğunu fark etti. En son ne yapmıştı, kaçta uyumuştu, hatırlayamadı. Hafızasını zorlasa da başının zonklaması bir şeyleri hatırlamasının önüne set çekmişti sanki. Düşünmekten vazgeçti. Sağ eliyle ensesine bastırarak doğruldu yatağından. Elleriyle üzerini yokladı. Gömleği… Pantolonu… Üstünü değiştiremeden uyumuştu demek ki. Aralık perdeden dışarıya bakmaya çalıştı. Başı dönüyor, bir türlü açamıyordu gözlerini.

Odası, dakikalar geçtikçe aydınlanıyordu. Nasıl yani, diye düşündü. Sabah mı oluyordu. Uzun süre uyuduğu için, kendini böyle kayıtsızca uykuya teslim ettiği için içi sıkılmıştı. Demek ağrısı bu yüzdendi.

O güne kadar hiç bu kadar dağınık görmemişti yatak odasını. Burada sigara içmezdi mesela. Ama solundaki komidinin üzerinde ağzına kadar izmaritle dolu bir kül tabağı vardı. Etrafına saçılan küller canını yakıyor, yeni dökülmüşçesine içini dağlıyordu. Bileğinde takılı olan lastik tokasıyla saçlarını topladı. Annesini en son gördüğünde “Oğlum, artık kısalt şu saçlarını. Kışın zor olur.” Dediği aklına geldi. Uyandığından beri ilk kez gülümsedi.

Perdesini de penceresini de açıp yatağı havalanmaya bıraktı. Üzerine rahat ev kıyafetlerini giyip koridora yöneldi. Elinde de dolu kül tabağı vardı.

Aman Allah’ım, diye söyleniyordu yürürken. Koridor yırtık kâğıt parçalarıyla doluydu. Kül tabağını çöpe dökmek için mutfağa gittiğinde gözlerine inanamadı. Ev nasıl bu hale gelebilmişti. Salona gitmeye korkuyordu.

Banyoda yüzünü yıkarken göz altlarının şişliği, rengi kaçmış yüzü aynada adeta meydan okurcasına bakıyorlardı ona. Işığı kapatmak istedi. Karanlık bir odada kaybolmayı düşledi hatta, kısacık bir süre. Sonra hemen kovdu aklından bütün bunları. Sepetten taşan kıyafetlerini renklerine göre ayırıp önce gözüne fazla gelen koyu renkleri çamaşır makinasına doldurarak düğmeye bastı. Ve bunun, hayatını yoluna koymak için bir başlangıç olduğunu düşünüp gülümsedi.

İçler acısı bir halde olan salonuna baktı kapıdan. Mutfaktan dev bir çöp poşeti getirerek orta sehpanın üzerindeki yiyecek ve içecek kutularını doldurdu önce. Yerlere düşenler de vardı. Koridordaki kâğıt parçalarını doldurdu sonra torbaya. Dolu kül tabaklarını boşalttı. Evindeki tüm camları da açmıştı.

Beyazdan griye dönmüş olan yatak çarşaflarını değiştirdi. İki çöp poşetini kapının yanına bıraktı, çıkarken atmak üzere. Bütün bunları yaparken açlığını unutmuştu. Tam evi süpürmek üzereydi ki bir işi olduğunu hatırladı. Sonra da işten çıkarıldığını… Guruldayan midesi de bir kramp haberini veriyordu adeta. Mutfağı üstünkörü toplayıp çay demledi. Buzluktan çıkardığı tost ekmeğiyle üniversite yıllarındaki gibi tost hazırladı kendisine. Sucuk kurumuştu biraz. Ama o kadar lezzetli gelmişti ki iki tostu dakikalar içinde midesine indirmişti.

Birden günlerden ne olacağı aklına gelmişti. İşten çıkarıldığında günlerden perşembeydi. Acaba cuma sabahında mıydı? Gidip televizyonu açıp bir haber kanalından bakmayı düşünürken ev telefonu çaldı. Bir telefonu olduğunu unutmuştu. Mehmet’ti arayan. Çalıştığı şirkette kendini en yakın hissettiği ikinci kişiydi. O kadar çok aramış ve ulaşamamıştı ki ona, bugün polise gitmeyi düşünmüştü hatta.

Günlerden cumartesi olduğunu söylemişti Mehmet. İki günlük bir uykuya uyuduğuna inanamıyordu. “Sana harika bir haberim var.” Demişti Mehmet. “Çetin kendine geldi dün akşam. İlk sana haber verecektim ama ulaşamadık ki oğlum.” Diye sitem ediyordu.

Tam bu esnada ahizeyi düşürmüştü elinden. En yakın arkadaşı, hatta can dostu, çıkmıştı komadan demek ki. Bir trafik magandası yüzünden, aylardır kendini bilmez bir şekilde yatıyordu hastanede. Mehmet’in sesi ahizeden yükseliyordu. “Bekle, sakın hastaneye gideyim deme! Görüştürmüyorlar henüz. Bir saate oradayım.” Diyordu.

Beklediği, bazen de umudunu kaybettiği tüm o zamanları düşündü. Üst üste gelen tüm acı haberleri… Nişanlısından ayrılmış, çok sevdiği bir yakınını kaybetmiş, can yoldaşı kaza geçirmiş ve tüm bunların sonucunda veriminin düştüğü ileri sürülerek patronu tarafından işine son verilmişti. Nasıl gelebilirdi ki kendine, her şey normalmiş gibi nasıl düşünebilirdi? İki gündür bir ölüydü aslında o. Bugün kendisine yeni bir can verilmiş gibi hissetti.

Tostunu yerken bir yandan kardeşiyle oynadığı atari oyunlarını düşünüyordu. Bazılarında üç, bazılarında beş yedek canı oluyordu. Eğer üç canlık hakkım varsa ilkini kullandım, diye mırıldandı. Kaldı iki…

Mehmet gelmeden önce evi süpürdü. Başlayan yeni güne, her türlü olumsuzluklara rağmen, gülümseyerek pencereleri kapattı.

Hazırdı…

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

İstanbul / Hacer Taner Bulut

Next Post

Benim Adım: Melek / Binnaz Deniz Yıldız

Canan Tümen

Canan Tümen

1982 yılı Kütahya-Emet doğumlu. Evli ve iki çocuk annesi. Yirmi yılı aşkın öğretmenlik yapıyor. Aydın, İzmir, Erzincan, Balıkesir ve Eskişehir illerinde matematik öğretmenliği yaptı. Halen Eskişehir'de yaşamaktadır. Çocukluğundan beri yazmayı çok seviyor. Çeşitli edebiyat yarışmalarında jüri üyeliği yapmış, antolojilerde öyküleri yayınlanmıştır. Öykü ve şiir yarışmalarında ödülleri vardır. Çeşitli edebiyat dergilerinde şiir ve öyküler yazıyor. 2018 yılında yayınlanan "Bir Şiir Bir Öykü" isimli bir kitabı vardır. 2024 temmuzunda yayınlanan çiçeği burnunda öykü kitabı "Duvara Asılan Gülümseme" ile çalışmalarına devam etmektedir. Edebiyatın dışında müzikle ve sanatın çeşitli dallarıyla amatör olarak ilgilenmeyi seviyor. TEMA'ya üyedir.

Next Post

Benim Adım: Melek / Binnaz Deniz Yıldız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • BİR VAGON KİRALADIM/EZEL ALTUNIŞIK
  • RAYLARIN GÖLGESİ / GİZEM ENGİN
  • İçimizdeki Mia / Elif Kahriman
  • Çöl / Murat Halıcı
  • Masal / Murat Halıcı

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.