Göçebe bir ruha bu kadar telaş fazla diyorum kendime
Astarı yamalı tüm anıları yerinden söküp atmak istiyorum
Ruhumda taşıdığım tüm kırıkların kırıntılardan muaf olmak istiyorum
Her türlü hissin ruhu terk ettiği gibi
Terk etmek istiyorum maziye dair her bir şeyi
Kaç satır yeter keşkelerimi dile getirmeye
Bilmiyorum….
Ruhum pişmanlığın eşiğinde sallandıkça
Kederli gözyaşları döküyor b’ela gözlerim
Suskunluğun mihrabını çektikçe üzerime
Hiç/lik yolunun yolcusuyum meczup edasıyla
Kelimeler sırılsıklam yas tutuyor sayfalar
Sözcüklerin diliyle anlatmaktan başka çarem yok ki meramı mı
İştiyak içindeki yüreğimi
Telaşlı gözyaşlarımı
Ve hüzne ram olmuş kalemimin mürekkebini nasıl anlatayım
Bilmiyorum…
Bin hikaye anlatacak kadar dolu yüreğim
Ama tüm sözcüklerin kifayetsiz kaldığı bir demdeyim
Duygular kötürüm
Ruhlar kiralık
Sözcükler vasat
Kelimeler rutubetli
Hayaller küflü
Umutlar üryan
Her” an”demlenen yalnızlık
Nefes zehir zıkkım
Her sözcük dilimin ucunda düşük yapıyorken
Hangi kalem
Hangi renk mürekkep
Hangi sözcük
Bu duygunun tezahürünü anlatacak
Bilmiyorum….