Sevgili Reha,
Bugün gittiğim sergide Edward Hopper’in iki kadının bir masada oturduğu tablosunu
gördüm. Seninle buluşmaya gelmeden önce ben de Öykü ile oturup “Sana ne diyeyim” diye konuşmuştum.
Son buluşmamız olduğunu bilmeden nasıl sevinçle müjde vermeye de gelmiştim.
-Seda iş yerinden haber geldi, yarın Almanya’ya gidiyorum , diyordun mutlu ve neşeli bir şekilde.
-Artık gelemezsin herhalde, diye zorlukla sorduğumda,
-Uzun bir süre gelemem, izin alamam, cevabını vermiştin.
Bu sözlerden sonra Öykü’nün söylediği gibi okulu bırakıp, evlenip seninle beraber gidelim mi desem, çocuğun başkasına baba diyecek, beni evlendiriyorlar mı desem, bilemedim.
Sustum sana baktım, yüzündeki mutluluğun orada buldukları Alman kızıyla nikah için olduğunu aylar sonra öğrendim.
Hatice Ümit Arpınar