Bir dağa benziyordu yüzün
Kıyaslanamaz –ölçülemez-sonsuz(yekpare)
Musa’nın kalbinde eriyen gözlerin-okyanus-kabarıp alçalan erlik
“Dünyayı yarattım.” diyor uçan gövde. “Yalnızlar ve yanlışlar için. Çünkü herkes geç kalmıştı kendine.”
Ve çocuklar beyazlar içindeydi kum saatinde
Çoğaldıkça eksilen-düştükçe alçalan gök(dağ) benim duvarım-tarot ve büyü-kesif toprak
Yüzün bir dağa benziyordu-kor karanlığa-ışıksız ruhlara evriliyor saçların
Nesneler seçilemeyen-göz yalnızca saydam olanı görür ve saklar-içeride
Bakışında hükümsüz ışıltı gibi tanrıtanımaz kökler saldım yeryüzüne
Biliyorduk hiçbir şeyin aslen var olmadığını- ince kılcal mayoz ve mitos
Ağzının deltasında bakırdan durduğunu önsezinin
Ateşin çalındığını-bu yüzden yıldızların sönmediğini asla! Kalbimizde küle dönüşerek yankılandığını(Yankı, bir şehrin devrim özlemi!)
Ve içimdeydi Musa-Musa içimde yaşıyordu- o benimleydi
Zaman durdu-Su boğuk
Parçalandı kum saati
“O” aslolan içimdeki!