Hareyi görmek için aç gözlerini.
Ey gözleri kanlı, gözleri çapaklı çıplak cani!
Hâlin vaktin hep karanlık sema lakin,
Gerçekten görmen için aydınlıklar gerekli.
Kaldırmaya korktuğun o ağır başın,
Bırak, titrek ellerinin arasında kalsın.
Bakalım olanların kaynağını bulacak mısın?
Ama bence, seni en çok da gücü korkutuyor kadının.
Dünya, evren, kainat ve yıldızlar,
Yanınıza gelmek için hazırlananlar var.
Kurnazlar, şeytanlar, büyücüler ve cadılar!
Hepsi kadın değil mi? Hepsi kadimlik yaftalar…
Bu yüzden kapanmalı bazı tozlu raflar,
Yüzyıllardır okunmamış satır satır dualar…
Unutulmaya yüz tutan bazı gerçekler de var,
Ve bu yüzden doğrudur, doğruyu konuşacak olanlar.
Kırk atla kırk kadının, ağırdı sıra koştuğu,
Hisleri kuvvetli bir anne değil miydi?
Umulmadık anda ümitlendiren filizi,
Topraktan doğuran kadın, Kibele’ydi!
Ey ruhu boşlukta, unutkan, saf fani,
Otağan saygısına layıktır her bir dişi.
Reddetme, sen de göreceksin hareyi,
Çünkü korku değil saygı, Ve kadının varlığı daima gerekli.