En iyi Fotoğraf nedir?
Her bir zerresi özenle yaratılmış, “tam portrelik” dediğimiz bir yüzü ölümsüzleştirmek mi?
İnsanın içini huzurla dolduran,sessizliği dinlediğimiz ya da aksine gürültüde yok olduğumuz bir manzaranın,bir anın fotoğrafı mı?
Yoksa bir hayvanın en sevimli veya en korkunç anını mı yakalamak?
En iyi fotoğraf için ISO değeri ne olmalı? Enstantene,diyafram değeri yerinde mi mesela?
Bu sorulara sen cevap ararken sevgili okur,ben fikrimi söyleyeyim;
En iyi fotoğraf yukarıdaki fotoğraftır,şimdi diyeceksin ki ne anlamı var bunun? Duvarda paslı bir parça,tahtadan çürük bir kapı vs vs…
Evet yineliyorum en iyi fotoğraf budur işte… İyice bir baksana; kim bilir hangi tarihte,hangi usta el koydu bu kapıyı buraya?
Kaç kişi girdi bu eşikten içeri? Kaç düğün gördü ya da kaç cenaze? Kaç çocuk tıklattı mesela bayram şekeri almak için? Kaç kadın girdi avluda iki lafın belini kırmaya?
Kapı çoktan kapanmış anlaşıldı.. Bir daha açılır mı bilinmez.. Üzerindeki asma kilidi koruyan pas içindeki kapağa ne demeli? Tam bir fedakarlık örneği değil mi? Bunca sene sapasağlam tutmuş altında duran asma kilidi,belki bir gün birileri yeniden açıverir de bu kapıyı giriverir içeri diye belkide..Pas içinde kalmış,aşınmış,delinmiş,bitmiş tükenmiş..Ama korumuş,kollamış,feda etmiş kendini…
İşte en iyi fotoğraf budur…bakana değil ,görene mesaj verebilen,sana oracıkta birşeyler düşündüren..
E haksız mıyım?