Bana seni yasakladılar Zenobia
Bir daha göremezmişiz mermer evleri,
Renkleri kıskanacak
Ve maviden kaçacakmışız
İşte o vapurun sesi bedenimi delmiş
Ama neye yarar ki Zenobia?
Gözlerine sığınmazsa Lodoslar
Neyime gerek balıkları ve seni dikizlemek?
Artık maviler kadar özgürsün Zenobia.
halbuki Troya’yı bulmuş gibi sevinirdin
Kader bilgece bir vaaz idi bize,
Son kuşların ırak memleketlere göçtüğü
Okyanusların aramızda fersah fersah
Öbür yakanın artık öbür olmadığı gün
Ben senden çok uzaklarda
Anason ve mercan kokundan mahrum olacakmışım Zenobia
Duyarsın haykırışımı, çaresiz çocuklardan beterim
Vebalı, kaçkın ve çirkinim.
Kaptan mumlarımı söndürüyor Zenobia
İnce yüzünü, orkestra dudaklarını unutacakmışım
Hiçbir kuş seni anımsatmayacak
Tanrılar karaya kavuşturmayacakmış asla…
Tuz, kum ve öksürükler içindedir son sözlerim
Kuşlar bile ümidi kestiyse bizden
Dört bir yanımız olmuşsa sonsuz mavi
Artık birbirimize elveda demeli Zenobia…