Getirin bana!
Ruhu yüzülmüş bütün cesetleri.
İnançtan kararmış umutlarınızı bana verin,
Galibiyetten yoksun mahşeri sürülerinizi.
Kudretli ve akıllı olanlarınızı verin.
Yollayın bana eli iyi iş tutan karıncaları.
Kıvılcımlar saçan demirden anıtımın yıldızı,
Parlatsın milyarlarınızı ışıl ışıl ateşimde.
Tek tek sayın benim için meşale gibi tutuşanları,
Ekmeğe, suya asla muhtaç olmayanları.
Bindirin ışıktan arabalara akranlarımı.
Sürün boşluğun karanlık tarlalarından, usanmadan, dinmeden sürün.
İstifleyin, nâmı gümüşle nakşedilmiş olanları.
Yıldızlara değen asanızı sunun bana.
Uzatın bana ölülerinizi.
Ölümü öldüren ellerime bırakın nefesten kesilmiş susuz toprağınızı.
Üzülmeyin, üzülmeyin.
Anlıyorum biliyorum iyi niyetinizi.
Uzak tutun benden serkeşleri,
Başı boş dolaşan uyuz köpeklerinizi.
Uzak olsun kutsanmış yorgun neferleriniz.
Şükreden, dua eden tembel ellerinizi,
Çekin altın miğferler kuşanmış olanların üzerinden.
Susun sakın söylemeyin ölmüş tanrınızın ilahilerini.
İşitmesin kulaklarım hayvanattan hallice dilinizi.
Korkakları, hainleri, çok başlıları indirin camları buğulu gemimden.
Yenilmişleri, buhran çağının zincirli sefillerini…
Asla çözmeyin, sakınmasınlar ibadetlerinden.
İyileştirmeyin hastaları, doğurmayın sakın lanetli kemirgenleri.
Taşımayın ne olur bana zalimleri, umutsuzları, kötüleri.
Yalnızca bana verin bana.
Akılla yoğrulmuş inatçı insanların bebeklerini.



