çırpınıyor yalnızlığın kıyametin de gökyüzü
karanlığa açtı gözünü kardelen
bir kemanın mızrabından damlıyor kan
yırtılıyor zaman
yırtılıyor insanlığım
hangi tuşa basınca açacak gözünü çocuk
bir damla suya hasret
geçmişin tortularından kalma hüzün
geçmişin kaderinde çırpınıyor kelebekler
gri bir nefes
griyi soluyor nefisler
ayaklarımızın altında kaypak zemin
kayıyor an be an
turkuaz göllerde göçmen kuşlar
balığın turuncusuna iştah
kırmızı damlıyor gagalarından
hayat için ölüm
ölüm için yaşam
bir kemanın mızrabında acıyor
kabuk bağlamış yaralarım
hazan
hazan büyüyor tomurcuklanmış dallarımda…