Düğme / Müjgan Ersuna
Bugün çarşıya gitmeyi kafasına koydu. Kızına diktiği etek bluz için düğme bakacak. Evde birikmiş çok düğme var, ama o kızının da beğeneceği yeni düğme almak istiyor. Eşi bugün izinli olduğundan, kızını ona bırakıp çıktı. Bildiği bir tuhafiyeci var ihtiyaçları için önce ona uğrar, bulamazsa başkasına bakar. Nurten çok fazla dikiş diktiğinden, dükkân sahibiyle adeta arkadaş oldular. Onun zevkini öğrendiği için önüne beğeneceği düğmeleri çıkarır sıralardı, her yerde bulamayacağını söylerdi.
Çantasından bir parça kırmızı kumaşı çıkardı. Epey baktıktan sonra, papatya şeklinde kırmızı, ortasında beyaz inci olan düğmeleri aldı. Kendi çok beğendiğinden, kızının da hoşuna gideceğini düşündü. Çıkmışken biraz kumaşçıları dolaştı, yorulduğunu hissedince eve döndü. Biraz dinlendikten sonra düğmeleri dikti, kıyafet tamamlanmıştı, askıya astı, uzun uzun baktı içine sinmişti. Kızı az sonra bittiğini gördüğünde çok sevindi, hemen giyeceğim diye tutturdu. Anne yüreği kıyamadı, giydirdi. Çocuk bayıldı kıyafete, kendi etrafında dönmeye başladı, etek döndükçe havalanıyor. Nurten ve eşi de onun sevincine ortak olup gülüyorlardı.
Çocuklar ne kadar saf, onları memnun etmek insana yorgunluğunu unutturuyor diye içinden geçirdi Nurten. Telefonu çaldı, bir arkadaşı arıyordu, iyice sohbete daldı. Gelirken taze balık almıştı, eşi de mutfağa girdi onları ayıklamaya başladı. O arada kızları Selin kıyafetini arkadaşlarına göstermek için haber vermeden sokağa çıktı. Oyun oynayan çocuklar onu görünce oyunu bırakıp etrafına toplandı, kızlar kırmızı kıyafetine imrenerek bakıyorlardı, düğmeleri daha da çok ilgilerini çekti. Akşam güneşi vurduğundan beyaz incileri parlıyordu.
Bir süre sonra oyuna geri döndüler, o gelmeden önce yakartıp oynuyorlardı, Selin de onlara katıldı. Top uzağa kaçınca Selin topu almak için koşturdu, o sırada bir fren sesi mahalleyi inletti. Nurten telefon elinde pencereye koştu, Selin’i gördü, yerde yatıyordu. Elinden telefonu attığı gibi, koşarken eşine de seslendi, arka arkaya aşağıya koştular. Selin ağlıyordu kıyafeti yırtılmıştı, sürücü ise üzgün,
-Önüme aniden çıktı, görmedim diyordu. Onları hastaneye götürdü. Doktor kontrolleri yaptıktan sonra Doktor,
-Birkaç saat gözetim altında tutalım, sonra gidersiniz dedi. Nurten kızının iyi olduğuna doktorun konuşmasından sonra ikna olmuştu. Selin gözleri yaşlı,
-Anne bak düğme yok dedi. Nurten ise,
-Kızım canın sağ olsun, aynısından buluruz yine, yırtılan yerini de onarırım. Allah korudu, hangi ara çıktın hemen sokağa diye kızına sitem etti. Bir daha haber vermeden evden çıkmayacağına annesine söz verdi.
Birkaç saat sonra işlemler bittiğinde kazayı yapan arabanın sürücüsü onları evlerine götürdü, çok üzgündü. Şikâyetçi olmadılar, kızları iyiydi çok şükür. Tekrar tekrar özür diledi ve sonra evine gitmek için izin istedi. Gözü, az ileride park etmiş bir arabanın tekerine takıldı, eğildi düğmeyi yerden aldı ve Seline uzattı. Dünyalar Selin’in oldu, acısı falan kalmamıştı gülümsüyordu. Kızlarının mutluluğunu gördüklerinde bu defa onlar sürücüye teşekkür etmeye başladılar, bir anda her şeyi unutmuşlardı.