Yağmurlarla yüklü bi yorganın altında sakladı kendini sana bu fâhişe!..
Gel de parselle, zaten ne işe yarar ki çoraklaşacaksa toprak?
Santim santim belle gelde hadi, tam otuzbeş dönüm arâziyim.
Arala kollarınıı ah! arala sevgilim, sarılalım da başlasın gayrı tepeden tırnağa bütün âzâlarımız o en şatafatlı nümayişe.
Dudaklarım merdümgiriz, ne susarım ne konuşur.
Elerim titremekte bir açlığın şehvetiyle, incitirlerse sehven seni, ellerime bûselerin ile eziyet et.
Gayrı boşandı zincirlerinden bu abdal ama vakur.
Bin yıllık rıhtımından kırarak kaçtı babaları, güyâ kırklardan, ellilerden kalma çarklı, buharlı bir vapur.
Şimdi hiç bir sözcük, ıslak bir öpücük etmez ifade etmeye içimden geçenleri sana.
Ruhum filizlenirken aşk ile,
baharı beklemeye ne hâcet?
Çok güzel olmuş
Teşekkür ederim.