Sandığın gece mi yoksa özlem mi yâr
En derin sığınaklarımda bir ben saklı senden
Seni içtikçe daha çok susadım
Gece bir kabus görüp terli terli su içme isteği misali
Susadım sana kana kana
Elim eline değmemiş olabilir ama
Ben yüreğimdeki duruşuna hasret oldum
Özlüyorum seni istemsizce ama kuralsızca….
Düşünsene
Görmediğin dokunmadığın ama kendinden bir ben’e rasladığını
Bu sana ne kadar tanıdık ve ne kadar içten ise en az hisssettiklerin kadar
Öyle işte bir suretin var şuan yüreğimin baş köşesinde asılı bir resim misali
Yüreğindeki boşluğu şuan suretin dolduruyor
Biliyor musun yâr
Gecenin en vakur saatlerinde sana bulanıyorum
Sen bilmezsin
Ama yıldızlar şahidim
Yuvasız kuşlar şahidim olsun seni bulmak için ne kadar yol katlettiğime
Bir şehir kadar uzak ama bir nefes kadar uzağımdasın
Dedim ya bir serap gibi olan suretine
Asırlardır özlem biriktiriyorum
Şimdi tüm hasretim avuçlarında
Uzatır mısın ellerini bu hasretten beraber içelim kana kana….
Ben kendime değil yâr sana geç kalmışım
İçimdeki tüm benler kayıp ,senden başka
Her gece sana bulanan nefesimin tezahürü yok
Özlemin dili yok ki anlatsın sana olan hasretimi
Yada mevsimlerin dili yok ki kaç zamandır beklediğimi söyleseler sana
Telgraf kuşlarınında ayakları kırık haberimi ulaşamadılar bu yüzden sana
Olsun herkes herşey noksan ve bi haber olsada
Ben seni kaybetmedim tek bir an bile
Hani bilmek istersen söyleyeyim yâr
Ben her gece gece gözlerinle örtünerek uyudum
Sabahın ilk ışıklarında odaya yayılan tütsü kokusu misali
Tenimde bıraktığın sen’li kokuyla uyandım…..
Affetmek Allah’a mahsus be yârim
Suskunluğundan anlıyorum bana kırılmadığını
Sana dair göğsümde büyüttüğüm masum kelamlar dile gelmek için raks ediyor
Belki geç ama güç değil yâr geç değil
Sen bana sığında
İsterse bin yerinden çatlasın özlem
Biz beraber onarırız yeniden
Sadece sarıl bana…..
Bütün aidiyetim sana dair
Sabrın bekçisiyim bir ömür kıyında
Yeter ki bin asırdır susuşluğumu gider kutsanmış dudaklarından
İlmek ilmek işledim seni yüreğime
Sen bana yabancı değil
Tek hakikatim sensin
Ve sanki yıllardır kucağında uyuyan bir çocuk masumluğuyla
Hadi şimdi sar sarmala beni yüreğine
Hiç gitmemiş misali……
Şimdi buyur ediyorum seni mahzenime
Kapıyı çalmana gerek yok
Destursuz girebilirsin gönül şehrime
Kutsanmış yüreğinin sesiyle sarıl bana
Hele ki öyle bir ana denk gelsin ki vuslatımız
Gökteki meleklerin sevinci arşı titretsin
Sadece gözlerime bak ve anla
Yüreğimin yüreğine ne kadar susadığını
Öyle sözcüklerin diliyle değil
Her harfe dokuna dokuna hisset beni yâr….
Ben seni geç gelen bir sevgili gibi değil
Yıllardır ettiğim duanın kabulü gibi gel
Ruhumu eritip içine sığdıran bir mektubun zarfı gibi
Zamanında hiç yağmura münhasır olmayan bir çöl gibi
Aşkı hiç tatmamış bir yüreğe denk gelmiş gibi
Şimdi seni tekrar davet ediyorum otağıma
Zamanın teğet geçtiği yerden uğra bana
Gel artık yâr
Çünkü ben seni kutsanmış bir yüreğin
Kutsanmış dudaklarıyla özlemle özlemekteyim
Gel artık yâr
Hadi kurban olduğum yâr
Gel artık…