…
o çarpık ve çirkin kadınımsı şey
ayaklarımın dibine seriyor
naftalin kokulu banyo lifleri
ilmeği kaçmış masa örtüleri
karanlıktan yapılmış güneşlikleri
aman allahım bu neyin nesi
istemiyorum dedikçe
üzerime abanıyor nefesi
sanki beni yutmaya hazırlanıyor
kocaman ve dişsiz bir ağza benzeyen heybesi
kendine ait olan eşyaları topluyormuş gibi yaparken
bana ait olan ve senden kalan son şeyleri de alıyor çalarcasına
hayır onları alamazsın
onlar benim diye haykrmak isterken
çığlığımdan tutup sesimi de atıyor bohçasına
bağıramamanın
koşamamanın
acısı kalıyor sadece acısı
ayaklarımın dibine serdiği her şeyi ve ayaklarımı
senden kalan yalnız benim olan ne varsa
alıp giidyor zamanın çirkin bohçacısı…