bir asırdır tarihin ezberinde
aniden gül açan günler geride kaldı
zaman saniye saniye dikenleşti
uçmuyorlardı
yerden yukarı yağıyordu kuşların gözünden sağanak
gökteki dereler taşıyordu ötelere
koca dağı tutuşturuyordu çığlıkların rüzgarı
nefesler çivilerle duvarlara asılıyordu
hüzün taşlara iz bırakıyordu
ahır dağı Maraşlının yarasını dağlamıyordu
nal gibi kızartıyordu aksu ırmağında çelikleşen direnişi
Maraşlı yirmi iki gündür kabus görüyordu
tüm evlerin kapı tokmağı sütçü imamın elindeydi
uyanıp aldılar meşaleyi terleyen Maraşlılar
besmele çektiler
dört bir yandan kaleye uzatıp aydınlattılar
on iki şubattı al bayrak nazlı nazlı dalgalanıyordu
yetişti güneş
ilelebet parlattı göğe asılan gümüş işlemeli özgürlüğü
kuşlar uçtu
