İstanbul’u suçlama
O istemedi megalığa bir meze olmayı
Endamını kırma
Zaten kalabalıktan nefret ederdi, mayası
İstanbul’u suçlama
Yüzündeki perçemli güzelliği görmeyenleri
Onu Yedi Tepesinden seyretmeyenleri
Zaten hiç sevmezdi
İstanbul’u suçlama
Zehirden boğulmayı
Boğulurken milyonluk olup gürültüyle coşmayı
Zaten hiç mi hiç yeğlemezdi
Suçlama o Ay Sofya Hatun’u bağrında tutan şiirselliği
Sormadılar ona hiç surlarını yıkalım,
Yapalım diye yollarını
Hâlbuki mutluydu o, yollarını dolduran vefakâr kağnısıyla
Küsme ona
Hala peşinde kendisini kurtarmaya
Bırakırsan eğer onu
Çıkacak, bu kara kaderli bir yığın ordusu