Maçın bitmesine 3 dakika kala maça alınan bir oyuncu gibiydim.
Üç dakikada bütün performansımı göstermem bekleniyordu.
Kimine göre son dakika golüydü
Kimine göre üç dakikada oradan oraya koşturan bir oyuncu.
Bu kadar beklemenin alemi neydi be usta.
Bir çoğumuzun hayatı tam da böyleydi işte.
Bir figüran bir bekleyen bir son dakika golu atan.
Yıllarca hüznü kederi çekip sonu iyi olacak diye umutla bekleyen.
Bütün hayatı boyunca acı çekip ölümüne üç dakika kala mutlulukla yaşayan ve üç dakikaya hangi mutluluğu sığdıracak olan.
Onu da zaten nereye koyacağını bilmez, eli ayağına dolaşırdı.
Kapı kapanırsa pencere açılır
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer
Sabrın sonu selamettir diye avuntularla yaşayan çuvallar dolusu insanlar…ve bir yığın insan…
Biri pencereden değil bacadan çıkmayı başardı.
Biri çorbayı içti.
Biriyse selamete hiç eremedi.
Belki de en büyük talihsizlik şanssız olmaktı.
Belki kaderdi belki değil.
Kimine göre insan kendi kaderini kendi yazardı.
Ama kimine göre alın yazısı.
Dağına göre kar yağdığı da doğrumuydu acaba?