GÜVENİLİR OLMAK ARANAN BİR ÖZELLİK OLDU!
“Kural basit: Doğru söyleyen anlatmaya odaklanır, yalan söyleyen ise ikna etmeye uğraşır.” alıntı bir sözle konuya başlamak istedim bu yazımda.Ne tuhaf değil mi? “Eskiden söz senettir düsturuyla, yetismis bir nesil vardi der” soz arasında insanlar. Birbirine verdiği sozlerde itibar duyulurdu. “Sözünün eri” deyimi buradan geliyor belki de. Her iki taraf için güvenilir olmak önemliydi. Boyle bir kusak gelip gecti gelip geçti diyorum çünkü şimdiki dönem baktığımızda yalanı allayıp pullayıp,pulu altın niyetine satar olmuşlar. Değersiz olan tüm olgular ikna çabasıyla, kisilerin zaaflari baz alinarak, kullanmaya baslamis. Zamanla degisen yasam kosullari ve sartlar; insanlarin hayati yasayiş biçiminde önemli tahribatlar yaratmaya başlamış durumda. Tv programlarindan takip ettigimiz hayatlara baktigimizda bu kadari da olmaz diyip sasirdigimiz,kizdigimiz pek cok olay duydukca daha cok üzülüyoruz. Gelecek kaygısıyla belirsiz hayatları sorgular hale geldik. Her konuda fikir beyan eder, taraf tutar hale geldik. Konuya göre haklı haksız bulduğumuz pek çok durum ve kişiler için birbirimizle mesafe koyar olduk. Kimsenin kimseye güvenmediği, güvenmek kelimesinin içinin boşaltıldığı bir dönemi yaşıyor olmamız ne acı! Şartlar mi insanları bu hale getirdi? Yoksa insanlar mi şartları bahane edip bunun arkasına sığınarak davranır hale geldi bilinmez. Menfaatler dünyasına doğmuş gibi hissediyor insanlar,kime sorsan bambaşka konudan dertli birinin derdi diğerinin derdinden beter tarif edilmez acılarla yüz yüze gözü yaşlı çehrelere vicdan dayanmıyor. Her birinin bir konuda dili yanmış, yalanlar söylenip kandırılmış aldatılmış olma gerçeğinin mahcubiyetini yaşıyor derdine derman arıyor. Aldatan da olması gereken mahcubiyet, ne yazık ki aldatılan kişide oluyor. Güven duygusu en temel yapı taşlarından biri. Ailede,işyerinde,sosyal yaşamda, her yerde aranan bir özellik ikili ilişkilerden tutunda iş ortaklığında kadar her yerde başvurduğumuz tek gerçek. Bu gerçek kelimelerden ibaret olmaya başlayınca orada bir yozlaşma,çürüme,konusmustuk baş gösteriyor. Toplumun tamamını ilgilendiren “güven duygusu” bereyleretekrar aşilanmalı. Gelecek nesiller guven kelimesinin derin anlamini yasam felsefesi haline getirmeli.Bireylerinbirbirininuygusuyla,paradiyla,umuduyla,basarisiyla, oynamamali. Kişilik özelliklerinden biri olmalı güvenilir olmak. Güven duymak, güven vermek…