Size bir rüzgar anlatayım mı?
Oradan oraya savrulan,
Savrulurken ne varsa hepsini götüren,
Arkasına bir daha bakmayan bir rüzgar.
İşte böyle bir rüzgarla tanıştım ben,
Beni de bir parçan kabul et dedim,
Ama kabul etmedi.
Beni de al arana dedim,
Almadı…
Rüzgar arkadaşım benim,
Beni de arana kabul etsen,
Oradan oraya uçursan,
Ben de savrulsam,
Yeryüzüne tepeden baksam senin gibi.
Bulutlarla ben de tanışsam,
Onlara arkadaşlık etsem,
Uçsam…Uçsam…
Kanatlarım olmadan özgürce uçsam.
Hiçbir engele takılmadan,
Gökyüzünde dolaşsam.
Hiçbir şey düşünmeden,
Sadece uçmanın tadına varsam.
Bir kuş gibi uçsam ve…
Masal aleminde bulsam kendimi.
Hayatım bir varmış bir yokmuşla başlasa,
Onlar ermiş muradına ile bitse,
Yani sadece masal kahramanı olsam.
Gözlerim gökyüzünü arasa her zaman,
Gökyüzü kardeşliği kursam kendime.
Güneş,ay,yıldızlar,bulutlar benim dostlarım olsa,
Onlarla birlikte hareket etsem,
Onlarla yolculuklarım olsa,
İçimdeki bilinmezliklerden uzak yaşam sürsem,
Nefretin,çirkinliğin olduğu yerlerden uzak,
Herşeyin güzelliklerle olduğu,
Bir gökyüzüne ulaşsam.
Bir kuş ötüşüyle dünyayı yerinden oynatsa,
Gökyüzünün tadını iliklerime kadar hissetsem.
Beni içine aldığını bilsem.
Rüzgarım her şey sana bağlı işte.
Beni de al yanına,fırtınandan ben de tadayım.
O uğultulu sesinle yakından tanışayım.
Seninle oradan oraya savrulayım.
Sesliliğinle kulaklarım uğuldasın,
Sesliliğinle dünyanın sesinden uzaklaşayım.
Sesliliğin benim için yeni başlangıçlar olsun.
Hadi rüzgar arkadaşım,
Beni de al yanına,
Seninle yakın dost olalım,
Dostluğunun en güzelini seninle yaşayayım…