Hayatı raydan çıkmıştı. Yalpaladı, savruldu, süründü…Üst üste gelir derler ya; tam doğrulup ayağa kalmaya gayret ederken, ters yönden esen rüzgar, bir daha bir daha vurup geçiyordu ona. Kifayetsizdi yaşadıkları. Dünya kötüyü oynuyordu hep bu aralar ona…Ama ne olursa olsun başına her ne gelirse gelsin; her düşüşün bir kalkışı her kalkışın bir nedeni her nedenin bir kahramanı vardı.
Kolu kanadı kırıkken gelen bir ışık gördüğünde afalladı. Bu kez beklemediği yerden gelen vefakarlıktı. Işığın yolunda gidip gitmemekte tereddüt etti. Çünkü, hayata olan güvenini yitirmişti. Ya bu ışık onu bu defa uçuruma götürürse !.. Yoksa, yoksa kurtuluş olabilir miydi, ayağa kaldırabilir miydi onu? Ayağa kalktı. Yorgun ruhu ve güçsüz bedeniyle, kendini belli belirsiz gösteren beyaz ışığın üzerine gitti. Yürüdü yürüdü…..Sonu nereye çıkar bilmeden, hesapsız kitapsız çekingen adımlarla….Fazla seçeneği olmayan bu yolun sonunda düşmek istemiyordu artık. Aslında karambole ve kadere yürüdüğünü de biliyordu. Fark etti ki; her adımında güçleniyor ,yüzü aydınlanıyor, ruhu iyileşiyor, kendini buluyordu. Arada bir ışığı kaybetse de, artık düşmeden gidebiliyordu. Güçlenen duygularına yeni doğmuş hayat eşlik ediyordu. Küçük çapta da olsa zaman zaman mutlu olmayı becerebiliyordu artık. Bunu en kötü zamanında gelen ışığa borçluydu. O ışık onun dönüm noktası olmuştu. Görmeyen birinin gözlerinin açılması gibi, o ışık onu hayata bağlamıştı. Hala o ışığı takip ediyor, ışık ona nefes, ilaç, enerji olmaya devam ediyor.
Kahramanların ışığı hep üzerimizde olsun……….