Her şiirde
Koşup gelip sarılacağım
Göğsünde başımı hissedeceksin
Utanacak şaşıracak ne yapacağını bilemeyeceksin.
Usulca öpeceğim dudaklarından irkilirken
Gözlerinde şimşekler çakacak
Düşeceksin bir dizeden
Ne oldu neydi o diye
Elinden şiir kitabını düşüreceksin,
Dalacaksın ne olduğunu anlamadan
Yakılmış kül olmuş hatıralar
Uçmuş olacak
İçin yanacak belki de yüreğin ağrıyacak
Sessizce saçlarını okşayacağım
İncitmeye korkarak
Usulca tutup koklayacağım
Bembeyaz
Yıldız tozları ekeceğim diplerine
Kadehinden aldığın her yudumda olacağım
Buruk bir tat bırakacağım damağına.
Dudaklarından süzüleceğim
Damla damla
Usulca sileceksin elinle
Bir şarkıda kulağına fısıldayacağım
Çok güzel olduğunu
Seni ne çok sevdiğimi
Yanağını okşayacağım bir buseyle
Sonra boynunu
Ellerin
Yanaklarının boynunun niye yandığını kontrol edecek
Ellerine ter başına ateşler basacak
Gözlerin bir noktaya dikilecek
Menopoza bağlayacaksın
Yaralarından utandığın yaşlar süzülecek
İpince yol bulacak
Gözlerinin kenarından çenene doğru
Her şiirde
Yavaşça sevgiyle sarıp sarmalayacağım
Kucaklayıp ayaklarını yerden keseceğim
Mısralar dans edecek eski bir şarkıyla
Gecelere üflediğin sigara dumanında olacağım
Savrulacağım yıldız tozlarına karışacağım.
Uyurken TV nin ışığında
Seni seyredeceğim sessizce,
Sevinçlerini bırakacağım üzüntülerini sileceğim rüyalarının.
Anne diyerek
Uykundan sıçrayacaksın belki bir kabustan
Belki de unuttuğun mutlu günlerden
Adımı söylemeni öyle kadar çok isteyeceğim ki
Son defa
Karanlıklara karışacak gölgelerde sinip seyredeceğim ne yapacağını
Dalacaksın yarım kalan sabahlara
Her şiirde
Koşup geleceğim
Şimşekler çakarken gözlerinde
Saklarken incilerini
İçinde fırtınalar koparken
Patlayıvereceksin
Uçuşan şiir tozlarına karışıp
Kaybolacaksın mısraların arasında
Bir düş yaşamamış gülüşlere karışacak
Elimdeki kitap yere düşmüş
Bütün şiirler karışmış dağılmış
Terlemiş olarak uyanacağım
Sehpadaki telefonda
Resmin
HÜSEYİN SERT