• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Dalgaların Sesi / Ubeyde Gül

Ubeyde Gül by Ubeyde Gül
19 Ocak 2024
in Genel
0
Dalgaların Sesi / Ubeyde Gül
0
SHARES
5
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Yağmur yağdığında yaptığım en güzel alışkanlıklarımdan biri de yürümektir… Oldum olası puslu ve kasvetli havaları çok severim. Ruhumun huzursuzluğuyla yola çıktım.

Yürüyorum boylu boyunca. Bir yandan yağmurun sesi diğer yandan rüzgârın uğultusuyla ilerledim. Gözyaşlarımla eşlik ediyoruz gökyüzüne. Her zamanki gibi mabedime, kendimi bulduğum sığınağıma geldim. Tekneci Tahir abinin yanına… Tahir abi, beni gören, duyan, her zerremden haberi olan biriydi. Onun yanındayken konuşmaya gerek kalmıyordu. Canım sıkıldığında teknesine gelirdim. Bir türkü açardı bana. Bütün yaralarıma şifa olurdu. Yine o günlerden biriydi. Tekneye geldiğimde Tahir abi yüzüme baktı. Ben ise her zamanki yerime, pruvaya geçtim oturdum. Ruhum dalgalarla beraber git gel yaşıyordu. Gözlerimi kapadım, dalgalara kendimi teslim ettim. Sallandıkça sallandım, sallandım, sallandım… Kim bıraktı uçurumu bu kadar yanıma. Kimsenin ne yanıma gelmeye cesareti vardı , ne de elimi tutmaya…  Ondan mıdır bilmem, ama her yerim mercan kokuyordu. Ha düştüm ha düşeceğim… O sırada Tahir abi radyosundan ‘Uçurum Çiçekleri’ türküsünü açıp yanıma geldi.  Uzun bir müddet gözlerimin içine baktı ve ‘’Hiç bu kadar yaşama sevincini kaybettiğini görmemiştim’’ dedi. Gözleri gözlerime acılı bir şekilde dokunurken gökyüzüne kafamı çevirdim ve ‘’ Hayatın içinde bir yerde durdu zaman’’ dedim ve ekledim:” Hayatı ciddiye almayalım derken hayat bizi ciddiye aldı…İleri gitmek korkutuyor, geri gitmek yoruyor. İşte böyle bir yerde durdu zaman. İki geri bir ileri…” Sessizlik oluştu. Sadece dalgaların sesi ve türkünün ahengi duyuluyordu. Sessizliği bozan Tahir abi: 

-Bazen bazı yollar yarıda kalır, çünkü durup dinlenmen gerektiğini hatırlatır hayat sana. Bazen bazı anlar yaşanmaz, yaşanılacak daha güzel günlerin olacağı içindir.  Bazen hayat kargaşasının içinde kaybolursun, elbet bir gün bir araya geleceğine inanman için. Anlayacağın hiçbir şey boşuna değildir. Her şey senin inanman ve güvenmen içindir. 

Tahir abi konuştukça nefesim daralıyordu. Sadece onu dinliyordum.

-Ne oldu bilmiyorum ama vedalar can yakmamalı. 

-Birini kalbinde taşıyorsan bu veda sayılmaz ki. Sevgi ile bağlananlar birbirlerini unutamaz. 

Tahir abi bana baktı saçlarımı okşadı, omzunu gösterdi. Ben ise bütün ağırlığımla omzuna kafamı koydum. Devam etti: 

-Bilmek ya da bilmemek, önemli olan hissetmek. Hissediyorum dardasın ve kapıda sıkışıp kalmışsın. Ya içeri gir ya da kapıyı aç nefes al… 

O konuştukça gözyaşlarımı kontrol edemez hale gelmiştim. Ben ağladıkça saçlarımı okşuyordu. Uzun bir müddet birbirimize yaslandık. Birden Tahir abi doğrularak,” Sen eskiden her zaman bir portakal ağacının olmasını isterdin. Meyve verene kadar ona bakmayı, sonra da meyvelerini kendi ellerinle toplarken o müthiş duyguyu anlatırdın bana. Ben o küçük kız çocuğunu geri istiyorum.” dedi. Tahir abi yüzüme masum bir tebessümle bakıyordu. Ağzımdan çıkan her kelime onun için çok önemli olacaktı. Evet eskiden hayata gülen küçük bir kız çocuğu vardı. Gerisi… Dünyanın kirliliği ruhuma değmiş temizlenmek için çok didinmişim yaralımdan belli. Ama şu an sadece yaprak gibi savruluyorum… 

 Tahir abinin yüzü düştü. Elini yüzüme götürerek; Ruhunu öldürmek kolay, mühim olan yaşatmak.! 

Gözümdeki son yaşı sildi ve sarıldı.

Unutma !!! Mühim olan yaşamak, her şeye ve herkese rağmen…

Öyle bir geceydi ki, içimdeki bütün lunaparkı oynattı.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Bir Kadın Tanıdım / Metin Tuncer

Next Post

Sorgu, Tanrı ve Yargı III / Sencer Başat

Ubeyde Gül

Ubeyde Gül

Ubeyde Gül, 1998’de Bursa / İnegöl’de doğdu. 2021 yılında Uludağ Üniversitesi Muhasebe ve Vergi Dalı’ndan mezun oldu. Psikoloji ve edebiyat her zaman ilgi alanı oldu. Ruhlarına inip insanların göremediklerini, yazılarında göstermek istedi. Bu yüzden yazılarında, gördüklerimizden ziyade, göremediklerimizi amaç haline getirdi. Onlarla beraber, ruhlarında kaybolup yazılarına döküyor.

Next Post
Sorgu, Tanrı ve Yargı III / Sencer Başat

Sorgu, Tanrı ve Yargı III / Sencer Başat

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Çocuklar Ninniyle Değil Ağıtla Büyüdü
  • Dal Dal Limon / Galip Uçar
  • Gülbahar Hanım
  • Unutmam Mümkün Değil / Hatice Erdemci
  • Ranga Guru’nun Fırçasından Hayatın Renklerine Düşen İzler / Esma Obut Yokuş

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.