İşsizim ve biraz yorgun,
Bu gece gözlerimde bulutlar,
Yanaklarımda bir sel var.
İstifa etmek istiyorum hayattan,
Veya boş hayallerden,
Susmak istiyorum hiç konuşmamak üzere.
Belki de sadece yazmak amansız dizelere.
Hayatıma nokta koyabilecek kadar ne cesurum,
Ne de bir virgülle ayırabilecek kadar umutlu.
Ben şu yaşımda çok gördüm insanları,
Ben insan olmak istemiyorum,
Çocuk olmak istiyorum.
Onlar baharda açan papatya kadar güzeller,
Umut dolular, cahiller, mutlular.
Hayır biz yetişkinler her şeyi bildik de ne oldu?
Bazen bir özürü bile çok görürüz yakınlarımıza,
Veya onları oturup bir dakika dinlemekten aciziz,
Biz ne anne olmayı becerebildik,
Ne de baba.
Halbuki sevgi karın doyururdu benim dünyamda.
Paranın kölesi olmuş insanlar görüyorum,
Ben bir müneccim değilim,
Körüm, topalım, şairim.
Bir bel ağrısı inceden,
Uykum gelir geceden,
Düşünmekten yorulan bir heceden,
Ben bir çöpçüyüm,
Benim de hayallerim var.
Sefil bir edebiyatçınınki gibi.
Bazen her şeyi sorgularım,
Bazense her şey beni.
Bir cümle kurmaktan acizim,
Şiirler yazar geçerim.
Günler, aylar, yıllar,
Toplamı bir ömür olmaz da
Papatyamla geçirdiğim bir saat ömür olur bana.
Edebiyatçı mı?
Bunun için Ankara’ da mı okuyor?
Sanki bütün tercihleri ben yapmıştım,
Hayatı akışına bıraktım,
O beni oraya getirdi,
Bundan bana ne?
Belki sadece birilerinin çenesinden bunalmıştım,
Belki de okumaya değildi Ankara’ya gitme amacım.
Kendimi bulmayaydı, aramaya çalıştım.
Sevdim,
Sevdi…
Bütün dünya bize küstü.
Biz olduk,
Güçlüydük, hayallerimiz vardı,
Uyandım,
Uyandı…
Bir kırbaç yedim,
Dikenli, acımasız dillerden.
İşsizim, güçsüzüm,
Umut dileniyorum,
Ben fakir bir dervişim.
Uykusuzuz gecelerin penceresine kondum.
Hayallerimi, hayallerime kırdırdım,
Oturmuşum onları izlerim.
Asker olmak isterdim bir zaman,
Ana derdim ben şehit olmak isterim,
Onlar ölmezler,
Belki de ölümden korkum bu kadar yüksek,
Ama yaşamaya da mecalim kalmamıştı, gencecik bedenimde.
En azından bir işe yarardım,
Gübre olur çiçekler açtırırdım.
En güzel papatya benim mezarımın başında açardı.
En güzel gelin orada ağlardı,
Yiğitler bile o gece yas tutardı,
Ne içindir bilmem,
Binbaşı ölmüş,
Yanlış oldu, Şehit olmuş.
Şehit Şair Binbaşı.
Mezarının başında bir dörtlük,
Paraya tapma ey insan,
Sevgiyle de doyar taş bağlı karın.
Papatyamı çok sever,
Onun için yaşarım.