Bir yudum sükûtla başladı her şey,
Gecenin bağrında bir kor gibi düşen
Gözlerinde yakamoz, kalbinde sır,
Sana varmayan her yol, ölüme eşen.
Ey kalbimden geçen harf, ismi bilinmez,
Yar ile yaradan arasında ince bir çizgi
Bir nefes kadar yakın, ölüm gibi uzak,
her vuslatta biraz hicran gizli,ve aşk
Bir gül sustu dudağımda, açmadan soldu,
Bir söz boğuldu gecede, yankısı doldu.
Kalem titredi, kağıda düşmeden mürekkep,
Sen dediğin şey, bazen yazılmaz olurdu.
Zaman çürüdü gözlerimde, senle akarken,
Saatler düğümlendi, dualarla beklerken.
Bir vuslat düşü sardı beni, tespih tanelerinde,
Her “Allah” deyişinde, sen düştün derinden içime.
Aşktır ki ne sultan tanır, ne taht ister,
Bir gamzen yeter, devrilsin dağlar, yansın gönlüm.
Ben seni sevmedim, ben sende Allah’a yürüdüm,
Bir secdeye dönüştü varlığın, âmin oldum, sustum.
Kim bilir kaç asırdır senden bir iz ararım,
Simsiyah gecelerde kalbimi sararım.
Adınla başlar her mısra, adınla biter,
Sensiz geçen her an, ömrümden gider.
Ey aşk! Beni bana sığdırmayan yangın,
Her kelamda seni arar, susar dilim.
Kısık bir ezan gibi içimde yankın,
Açılmaz bir sır gibi gözlerinde ilmim.