• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Öykü

Arapça İlahi de Neyin Nesi? / Mustafa Ünver

Keten by Keten
12 Aralık 2024
in Öykü
0
Arapça İlahi de Neyin Nesi? / Mustafa Ünver
0
SHARES
45
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Tatlı yaz akşamlarının o yumuşak esintisiyle yüze çarpan güllerin ve hanımellerin kokuları, apartmanların bahçe duvarlarını aşarak tüm sokağı kaplıyor, dokunduğu her varlığı adeta büyüsü altına alıyordu. Akşamın bu tatlı çekiciliğinden sanki kendinden geçecek gibi oluyor, “yaşamak ne güzel,” diye iç geçiriyordu. Nereden aklına takıldığını bilmediği “O jizn! tı kakaya kırasivaya” cümlesi diline pelesenk oldu kaç zamandır. Mırıldandı birkaç kez içinden. Ne güzel bir akşam saatiydi bu anlar; hiç bitmesin istenen türden hazlara kaynaklık ediyordu.

İki saat öncesinde altı yaşındaki oğlunu elinden tutarak götürdüğü mevlid merasimine ne kadar da neşeli yürüyorlardı. “Baba nereye gidiyoruz?” sorusuna “Peygamberimizin doğum günü için düzenlenen cami programına katılacağız oğlum. Doğum gününü kutlayacağız peygamberimizin,” cevabı yeterli oldu şimdilik çocuk merakına. Bu cevap ne olur yetsin ve en azından bir süreliğine başka soru sormasındı oğlu; konuşmasın, konuşmasınlar istiyordu. Yaz akşamının burcu burcu yaydığı o sihirli anlarını sadece ruhani zikir ve dualarla buluşturmak istiyor, bereketine inandığı bu anların bir zerresi bile kaçsın istemiyordu. Ama istediği olmadı, meraklı çocuk hiç durur muydu? Tekrar konuştu. “Peygamberimiz ölmedi miydi babacığım? Ölmüş birinin doğum günü partisine ilk defa katılacağım,” cümlesine sadece “Peygamberlerin ölümleri ile hayatları aynıdır oğlum. Onlar her zaman sonsuzlukta çok güzel bir hayat yaşarlar,” demekle yetindi. “Her şey yerli yerinde olmalı; bana göre şu an, çocuğumla bile olsa konuşma anı olmamalı; kimse konuşmamalı, kimseyle konuşmamalıyım şu an,” diye iç geçirdi ve zikirle dolu büyülü havayı solumaya devam etti. Böyle müstesna anlarda kâinatı, sahibini anarak dinlemek ruhuna inanılmaz iyi geliyordu. Camiye girdiklerinde hocalardan biri Kur’an’dan bir pasaj okuyordu. Kıble duvarında asılı duran büyük değirmi saate bakılırsa program yeni başlamış olmalıydı.

…

Kur’an-ı Kerim Allah kelamı, değiştirilemez; orijinal formunu her hâlükârda muhafaza etmek lazım, âmennâ. Bununla beraber mesajının herkesçe anlaşılması için diğer dillere çevirisi elbette yapılabilir, yapılmalıdır, yapılıyor da zaten; bu da başka bir konu. Ebu Hanife’nin Kur’an’dan hiçbir şey bilmeyen bir kimsenin öğreninceye kadar kendi dilinde namaz kılabileceğini caiz gördüğü fetvası da tamam; bu da başka bir konu. Tamam bunların hepsini anladım da seyircilerinin yüzde yüzünün Türk olduğu bir mevlid merasiminde, programın başından sonuna kadar söylenen beş ilahinin hepsinin de Arapça olması ne alaka? Onlar da mı Allah kelamı ki orijinal dillerinin muhafazasına gayret ediliyor? Yahya Kemal’in “Türkçe annemin ağzımda ak sütüdür,” dediği ana dilimizde mis gibi buram buram Anadolu kokan yüzlerce hatta binlerce ilahilik şiirlerimiz yok mu sanki? Çocuklarımızın bile severek mırıldandığı güftesi Türkçe olan onlarca harika bestelenmiş ilahilerimiz ne güne duruyor? Bu durumda dilini anlamadığımız Arapça ilahilere neden ihtiyaç duyuyoruz ki? Yunus Emre’den, Hacı Bayram’dan, Hacı Bektaş’tan, Galip Dede’den ve onlarca erenden söylemek varken, neden Arapça söylemekte ısrar ediliyor?
Zihin duvarlarına yıldırım hızında çarpıp duran bu deli sorgulamalar aklına gerçek bir yaşantı karesini getirdi. Bir lise müdürünün emekli olduktan sonra kimi anılarını toplayarak kaleme aldığı biyografik ajandasında bir öğrencisinin dilinden anlatılmıştı bu hatıra karesi:

“Kadir Ünver, İmam Hatip Lisesinde meslek dersleri öğretmeni ve okul müdürüydü. Saygın ve yumuşak huylu bir kişiliği vardı. Babacan bir adamdı. Lise yıllarında uzun süre okul müdürlüğü yaptı. Öğrenciler arasında da lakabı “Kadir Ağa” idi. Sağ sol çatışmalarının had safhada olduğu bir dönemde idarecilik yaptı. Bu dönemde Millî Görüşçülerle Ülkücüler sürekli kavga ederlerdi. Bu kavga sırasında Kadir Ünver, Akıncılardan yana tavır koyarak bizim gözümüzde saygınlığını yitirmişti… Ancak 12 Eylül’den sonra barışmıştık ve bu kez de sınıflarda, koridorlarda türkü, şarkı gırla gidiyordu. Muhsin, Behzat ve ben sınıfın assolistleriydik. Bir gün sınıfın kapısına yakın bir yerde hareketli bir türkü söylüyordum. Bu arkadaşlar da bana eşlik ediyorlardı. Gürsel ve Hayati de önlerindeki sıra kapaklarına vurarak tempo ritim tutuyorlardı. O gürültü esnasında hafifçe sırtıma bir yumruk indi. Dönüp arkama baktığımda müdür Kadir Ağa’yla burun buruna geldik. Bana sözü şu oldu: “Lan eşşek oğlum, geç yerine; türkü de neyin nesi, ilahi söyleseniz ya!” Benim de Kadir Hoca’ya cevabım şu oldu: “Hocam ilahi bizi kesmiyor; imam hatipliyiz ama aynı zamanda genç insanlarız, sizin yaşınıza gelince inşallah biz de ilahi, gazel ve kaside okuruz.” Kadir Hoca birkaç nutuk daha attıktan sonra, “Bayramım imdi bayramım imdi / Bayram ederler yar ile şimdi,” ilahisinden birkaç mısrayı bestesiyle birlikte gürül gürül okuyarak çekip gitti.”

Hanımellerin yaydığı mis kokuların dönüş yolu esrikliğinde uykulu uykulu yürüyen ve bu kez hiç soru sormayan oğlunun elini hafifçe tutarken “Keşke ben de Arapça ilahi söyleme aşkındaki gençlere şöyle bir ünleyebilseydim gürül gürül,” diye iç geçirdi:
Ulan aslan oğlum, geç yerine; Arapça ilahi de neyin nesi? Bizim Yunus’tan mis gibi Türkçe “Sordum sarı çiçeğe” ilahisini söyleseniz ya.

Mustafa Ünver

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Tags: Arapça İlahiÇiçekli SokakÇocuk EğitimiGalip DedeHacı BayramHacı BektaşHanımeliİmam Hatip LisesiKur'an çevirisiMevlit KandiliMistik Bir AkşamMustafa ÜnverNoldu Bu GönlümSordum Sarı ÇiçeğeTürkçe İlahiYabancı Dilde NamazYunus Emre
Previous Post

İnsan Esasında Neye Sahiptir? / Hare

Next Post

Beklenti / Eda ÇELİK

Keten

Keten

Mustafa Ünver İlâhiyat Fakültesi okudu. “Kur’an’ı Anlamada Siyâkın Rolü” başlıklı çalışmasıyla yüksek lisans; “Tefsir Usûlünde Mekkî-Medenî İlmi” adlı teziyle doktorasını tamamladı. Alanıyla ilgili araştırmalar yapmak üzere MEB. bursuyla bir yıl Mısır’ın başkenti Kahire’de bulundu. Tefsir alanında profesör oldu. 8 tanesi basılı kitap olmak üzere 100 civarında akademik makalesi bulunan Ünver, Kırgızistan’ın Oş şehrindeki Devlet Üniversitesi Teologiya Fakültesinde misafir öğretim üyesi ve Türk tarafı dekanı olarak görev yaptı. Hollanda’da Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. Arama-Kurtarma, İnsani Yardım ve Ekoloji oluşumu olan GEA ve aynı zamanda AFAD gönüllüsü de olan Ünver son yıllarda tefsir çalışmalarını öykü ve roman tarzına yöneltti. Fadime Uslu’nun öykü yazarlığı atölyesine katıldı. Öyküleri ve şiir denemeleri Kibele Kültür Sanat, Litera Edebiyat, Edebiyat Haber, karnavaldergi.com, İshak Edebiyat, hikayelerimizden.com, Novelius Edebiyat, antoloji.com ve secmehikayeler.com gibi edebiyat mecralarında yayımlanmaktadır. Evli ve üç çocuk babası olan Ünver, Arapça, İngilizce, Rusça ve Kırgız Türkçesi bilmekte ve çalışmalarını Ankara’da sürdürmektedir. Yayımlanmış Kitapları: Tefsirde Öteki -Celaleyn’de İsrailiyat- (2.Baskı, 2017), Hurufîlik ve Kur’an -Nesimî Örneği- (2003), Tefsir Usûlünde Mekkî-Medenî İlmi (2001), Kur’an’ı Anlamada Siyâkın Rolü (1996), Kur’an’dan Mesajlar (2000), Tefsir Tarihi ve Usulü, (editör Bahattin Dartma, 2010), Sorular ve Cevaplarla Avrupa’da İslâmi Hayat (M. Malkoç, V. Yalçın, M. Yılmaz’la birlikte, 2014), İslâm ve Aydınlık Mesajı (2017), Lügavî Kur’an Okumaları (Muhammed Şehrûr’dan çeviri, 2001).

Next Post

Beklenti / Eda ÇELİK

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Çocuklar Ninniyle Değil Ağıtla Büyüdü
  • Dal Dal Limon / Galip Uçar
  • Gülbahar Hanım
  • Unutmam Mümkün Değil / Hatice Erdemci
  • Ranga Guru’nun Fırçasından Hayatın Renklerine Düşen İzler / Esma Obut Yokuş

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.