Sarı çiğdem yaz getirmiyor artık,
Mor menekşe de güzü.
Yaz da başka türlü oldu, kış da…
Bir gerçeklik vardı
Gurbet elin ihtiyarlığı tez getirdiği.
Ne suyun o tadı vardı
Ne güneşin.
Ne ay alaca karanlıktı, ne mehtap sessiz…
Kuzuların sesi yoktu mesela.
Süt satan Hasan yoktu.
Sebzeci diye bağıran amca ölmüş müydü acaba?
Tam köşede duran çöp konteynerlerini kaldırdılar mı acaba?
Sahi bir incir ağacı çıkmış,
Tam da saklambaç oynadığımız yerde.
Meyve veriyor mudur acaba?
Bulgur lapası tez soğumaz derdi ninem.
Daha soğumadı mı acaba ?
Çaya bisküvi batırırdık ya hani
Hâlâ daha batıran var mı acaba ?
Televizyonun üstünde yosun yeşili bir örtü vardı
Duruyor mu kaldırdınız mı ?
Burada ne olsun işte.
Kocaman yapmışlar evleri.
Oğlanı üç kere çağırmasam duymuyor beni.
Çam ağaçları var, kozalakları küçücük.
Meğerse burada çok büyümezmiş.
Oralarda büyüdü mü acaba ?
Uçakla gelenler de varmış ,duydum.
Trende kırk ikinci sırayı verdiler bize.
Sana bir çift kundura,
Babama bir karton sigara aldım.
Bir paket de Alman çikolatası getireyim mi ana ?