Tarihi bağrında büyüten şanlı Anadolu!
O kadar mukaddessin ki; sözcükler kifayetsiz!
Yüreğin, sımsıkı sarılmış yavrularla dolu,
Nasıl bir sevdadır bu böyle, anlatmak yetersiz!
Senin uğruna; dökülen kan, bu çile, bu nefer!
Korkunun bir gramı sana uğramıyor, neden?
Hiç mi titretemez yüreğini kör zelzeleler!
Nasıl dayanıyor bir duvar gibi onca beden!
Ezelden beri hür yaşamayı sevdiğin gerçek!
Hürriyet senin canparen, hayat dolu nefesin…
“Ey sen haddini bilmez, yakamdan ellerini çek!
Burası senin vatanın değil, senin kafesin!”
Böyle dedi neferleri o yüce komutanın
Hedefe koşan mızrak gibi fırladı ileri!
Bir adım ötesinden önüne geçip zamanın;
Saplandı düşmanın kalbine ve çıkmadı geri!
Ata’nın kıvılcımı düşmüştü bir kez toprağa,
Tarih bin dokuz yüz on dokuz, yandı meşaleler…
O, bir damla kıvılcımdan dönüşünce yangına,
Buz dağlarının ardında, göründü kardelenler…
Kocatepe’de başlamıştı o umutlu bekleyiş;
Yankılandı Anadolu’da cengaverin sesi!
Yüz yılı da aştı, hâlâ çınlamakta kükreyiş!
Duyulmakta hâlen daha yiğitlerin nefesi…
Not: Bu şiir, 2022 Altın Kalemler İlkbahar Şiir Yarışması’nda Türkiye ikincisi olmuştur.