• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Öykü

Eski Bir Burungu / Bekir Dalgıç

Ben by Ben
2 Mayıs 2025
in Öykü
2
Eski Bir Burungu / Bekir Dalgıç
0
SHARES
109
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

 Rüzgarsız havada uçurtma uçurmaya kalkıştık. Yaprak kımıldamıyordu dışarıda belki ama ne bileyim çocukluk iişte. Bakışlarımızda bir muammâ, ceplerimizde cırcır böcekleri, sıcaklık yirmibeş derece belki, belki otuzbeş.Kalplerimizin olduğu yer de ise kurtlu birer kayısı tanesi atıyor, vıcır vıcır, kıpır kıpır!
Kuşluk vakti en garip tenhalığında sokağın, fakat bildik bir tenhalık bu. Yaptığımız uçurtma da uçurtma olsa hani. Ne kasnağı kasnak, ne kuyruğu kuyruk. İp desen ip değil. Birimiz makarayı tutup koşmaya başlıyor, öbürü de sal denince salıveriyor kasnağı, hoop küüt! Tevekkeli değil nereden baksan yirmi defa denedik, denedik denemesinede fakat yirmi defa daha denesek nafile. Temelli fiyasko.
Uyandığımda beni birileri bir yerlere götürüyordu. Her iki yanımda fıçı gibi iri,  suratları desen bir karış, kara kaş kara bıyık, tek hatırladığım yılbaşı gecesi ve alabildiğine içmiş olmamdı. “Bu kişiler de polis olmalı” dedi içimden bir ses.
Dedem geldi aklıma nedense. Onunlada ovaya giderdik sabıhın beş buçuğunda. Yaşım belki yedi, belki sekiz. Elimde bir çıkın, dedemin bir elinde dizgin, bir atın isteksizce çektiği tahtadan bir arabada  öyle gacır gucur, tıngır mıngır! Tozlu yollarında kaybolup gittik zamanın.
On katlı apartmanların, kaldırım boyunca uzanan ağaçların, yanıp sönen vitrin ışıklarının arasından süzülüyor arka koltuğunda oturduğum otomobil. Işıklar camdan yansıyor ve yüzüm bir aydınlanıp bir kararıyor durmadan. Uykuya direnemiyorum.
Bir kadının kucağına yaslanmışım, kumral saçlarımı okşuyor ince, narin elleri. Yaşım üç falan o sıralar. Diğer memurlar da ismimi soruyorlar karakolda. “Mehmet” diyorum.  Annen baban var mı? dediklerinde ise “bilmiyorum” deyip ağlamaya başlıyorum.
Eve vardığımda saat oniki buçuk civarıydı. Aslında daha erken varacaktım ama yürümek geldi içimden. Hiç yürümediğim yerlerde yürümek, hiç görmediğim şeyler görmek geldi, hiç duymadığım sesler duymak . Öyle tenha bir yer olmalıydı ki o yer, parçalayıp, ufalayıp, savurabileyim içimdeki seslerini kalabalıkların.
Sabah uyandım, saat kaçtı bilmiyorum. Sabah diyorum da belki de sabah değildi de herhangi bir vaktiydi günün. Kafam bir temiz bir temiz, adeta yeni doğmuş bebekler gibiydim. Bir gece önceki yaşadıklarımdan hatırladığım, ağaçlı yolda kayıp giderken altımdaki zemin, sağlı-sollu aprtmanlar ve  pencerelerinden uzanıp yüzümü okşayarak ardından beni derin hayalere salan renkli renksiz savklarıydı o pencerelerin. Hayal mi, gerçek mi bilmiyorum, belki ikisi de değildir. Ya da ikisi de birdendir.
Akıntıya kapılmış küçük bir sandal gibi geçiyorum ara sokaklardan kenar mahallelere ve oradan da yürüyerek daha içerilere doğru. Şehrin yaralı kalbine iniyorum. Seslerini duyuyorum ağlarcasına havlayan köpeklerin, köpeklere eşlik ediyor kurbağalar. Bir de çocuklar var ağlayıp duran. Kocaman lastik çizmeleriyle şaşkın, esmer yüzleri kirli, kimsesiz görünen. Usulca akan suyun sesi geliyor kulaklarıma ve  yosun kokusu. Hafif bir esinti kazağımdan giriyor yavaşça. Bir eliyle okşayıp tenimi, gıdıklıyor. Diğeri eli ile de saçlarımı savurup hızla sürtünerek selvi yapraklarına, bir hışırtıı uçup gidiyor. Bir yanık ot kokusu alıyor burnum.
Bekçinin teki durduruyor gece üç gibi, postaneyi geçince az ileride, otoparkın orada. “Ne işin var senin bu saatte burada?” diyerek  sokuluyor yanıma. Belli ki pusu kurmuş önceden. “Hırsız mısın yoksa?” (sanki bilmezmiş gibi soruyor, nasıl görünür hırsızlar). Kimliğimi istiyor, veriyorum. Ağzı pis pis bira kokuyor resmen.
Komser emri verince karakolda, gözleri parlıyor bekçinin bir an da. On beş jop darbesi indiriyor avucuma, bir emir üzere, hem de en sertinden. Bence ömrü boyunca hiç o kadar özenli ve öyle vakitlice yapmamıştır ödevini. Ellerimi hissedemiyorum.
Bir duraktayım, gün doğmaya yakın. İşlerine koyuluyor insanlar yavaştan. Otobüsler geçiyor, şehir içi, şehirler arası. Ben de gideceğim bu şehirden. Evime döneceğim en sonunda. Kapkara, upuzun bir yılan gibi kıvrılla kıvrıla giden bir yolun yuttuğu çelikten bir otobüsün içinde hızla yol alacağım. Sonra tükürecek o yılan beni, üç katlı  bir apartmanın demir kapısı önünde. Orada ineceğim, o en güvendiğim durakta.

Yaşayan insanların toplu mezarıdır evler, huzuru bulmak mesele. Açılacak ağzı ve gözleri evimin. Bekliyor olacak beni orada, benim gibi birileri. Evimiz de buluşacağız yine. Bakacağız birlikte gelecek günlere.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Zarafetin Ardındaki Gölge / Defne Parlak

Next Post

Prematüre / Murat Halıcı

Ben

Ben

1992 Antalya doğumluyum. Babam bir kamu kurumundan işçi emeklisi, annem ise ev hanımıdır. Akdeniz Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Şiire ve edebiyata lise yıllarında Edebiyat Öğretmenim Sn. Tevfik Kurt sayesinde ilgi duymaya başladım. O'nun teşfiği ile bir kütüphaneye üye oldum ve bir çok klasik eser okuma şansı elde ettim. Şu anki dünya görüşüm de bu sayede şekillendi diyebilirim. Aynı zamanda şiir, kompozisyon ve denemeler yazarak da kendimi ifade etme yöntemleri aradım. Daha sonraki yıllarda ise şiire biraz daha fazla ağırlık verdim. Halen çalışmakta olduğum firmadaki çalışma saatlerimden arda kalan vaktimin bir kısmını şiire ayırmaktayım. Çok arkadaşım olmasına rağmen genelde evde durmayı tercih ederim. Daha çok resim sergileri, müze ve ören yerleri gezmek, tiyatro izlemek, kült filmler izlerken doğayla bütünleşmek için gezilere katılmaktan hoşlanırım.

Next Post
Ben Aşkı Gözlerinden Tanırım / Murat Halıcı

Prematüre / Murat Halıcı

Comments 2

  1. Ben says:
    2 ay ago

    🫠

    Yanıtla
    • Ben says:
      2 ay ago

      Biz bir aileyiz. Teşekkürler.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • GÖRÜYOR MUSUN?
  •   Sevgilim / Kerim Tanış
  •  Er  Uykusu /  Sinem Deniz Kılıç
  • Past Lives- Başka Bir Hayatta Filmi
  • Ekranların Ardındaki Gelecek: Teknoloji Eğitimde Ne Kadar Öğretici? / Yalçın Sevim

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.