• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Deneme

Repin: Onu Beklemiyorlardı / Zafer Korkmaz

Zafer Korkmaz by Zafer Korkmaz
12 Nisan 2025
in Deneme
0
Repin: Onu Beklemiyorlardı / Zafer Korkmaz
0
SHARES
46
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Michelangelo, Raffaello ve Botecelli’nin eserlerinde ortak olan dikkat çekici bazı
şeyler var. Fark ettin mi resimlerde ısı yok, üşüyen ya da terlemiş tek bir karakter yok, her
zaman bahar sanki. Mesela ellerde gerginlik yok, eşyaları en sert şekilde kavradıklarında bile
ellerle eşya arasında hava var gibi. Bilekler yumuşakça bükülü. Bilmiyorum bana ortak bir
savaşılmayan var gibi geliyor. Nasıl desem, karakterlerin yüzlerinde yorgunluk; uzun süre
beklemekten sıkıntıdan bile kurtulmuş gibi huzurlu duruyorlar. Yani tam olması gerekenin
oluyor olmasının verdiği bir rahatlık var. Suratlarda merak göremezsin, bir tanesinde bile.
Herkes izliyor, aynı şeylerin aynı şekilde tekrar tekrar olmasını. Yer çekimi güçsüz,
resimlerde ağırlık yok, karakterlere hafiflik vermiş bu. Sevilmeye hazır kedi gibiler. Ve yüzler
temiz, henüz büyük acılar suratlarına ya da bedenlerine bulaşmamış. Avuçların tutmaması,
şaşıran bir tek suratın bile olmaması. Yerçekimini resimlere mücadele edilmesi gereken bir
kural olarak koymayış, mevsimsizlik, bu ortak savaşılmayan kadercilik olmalı. Tabi ki
eserlerde dinin büyük etkisi var, zaten oradan bir çıkarım yapacağım. Son olarak bir olay ne
kadar acı verici olursa olsun tasvirler trajik durmuyor. Yani bir olayın trajik olabilmesi için
özgür olunması gerek. Pat diye özgürlüğe bağlayınca olmadı tabi.”
Telefonu elime alıp Caravaggio’nun eserlerini açtım.
“ Bak, elleri görüyor musun, saçların arasına nasıl karışmış, ısrar ediyor. Bir de
cinayetin işlendiği her resimde parmakların arasından saçlar fışkırıyor. Karakterlerin olayların
içinde, öncülleri gibi suratlar kırışıksız ve duru değil; olayları bir ayna gibi yansıtıyorlar. Bu
suratlar ve bedenlerindeki sertleşme, bileklerdeki bükülme yok artık. Ve bedenler daha ağır.
Figürler gökyüzünden yeryüzüne inme aşamasında. Bir önceki dönemin etkileri bolca
görülebilse de aradaki benzer farklılıklar bir şey anlatıyor. Resimler dini alandan çıktıkça
yüzlerdeki şaşkınlık artıyor, özgür olmanın koşulu olarak şunu öne sürebilir miyim, özgürlük
ne yapacağını bilmemektir. Ne yapacağını bilmeyen ne olacağını da bilmemektir, yani artık
seçimleri bilinmezi şekillendirebilir. Sonu önceden hazırlanmış bir geleceği nasıl inşa
edebilirlerdi ki? Olacak olan şimdiden belliyse seçimlerinin bir şey değiştirmeyeceğini bilen
karakterler resmedilen olaylara neden tepki versin? Tepkileri neye yarar, olacak olan sandıkta
bozulmadan bekliyorken. Bilemiyorum kafam karışık demiştim. Resimlerdeki suratlara
takmış durumdayım. Bunla alakalı mı bilmiyorum, Repin’in Onu Beklemiyorlardı tablosunun
bana bu kadar çarpıcı gelmesinin sebebi, içeriye giren adam, muhtemelen ayağa kalkan
kadının oğlu, tabloya resmedilmemiş bir olayı suratında taşır. Tablonun şimdiki zamanında
bizi etkileyen her şey geçmiştedir. Bu resim zamansaldır, zaman figürlerin suratındadır.
İçeriye giren yüzünün bir yanı karanlıkta kalan adamın kendisiyle birlikte taşıdığı korkunç
anılar diğer karakterlere bulaşmıştır. Hatta annesi ilk anda bir ölü görmüş gibi ona
sarılamamıştır. Çünkü annesiyle arasına sürgünde yaşadığı korkunç günler girmiştir. Ve Repin
bunların hepsini olayın kendisini resmetmeden yapmıştır. Repin bu eserde karakterlerin
yüzüne zamanı çizmiştir, kapıdaki hizmetçi ve annesi adamı hatırlamıştır ama masada oturan
çocukların içeriye girenin kim olduğunu anlamaya çalışan meraklı bakışları, adamın ne kadar
uzun zamandır kürek mahkûmu olduğunu ele verir. Şimdi anladım nasıl bir bağ kurduğumu.
Erken Rönesans’tan beri adım adım suratlara ilk tablolardaki diğer eşyalar gibi sadece genel
olayı anlatmak için çizilmiştir. Hemen sonrasında bu suratlar olaya dâhil olmuşlardır,
ilerleyen süreçlerde suratlar olaydan daha çarpıcı hale gelmiştir. Ve anılar çizilmeye
başlanmıştır. Tabi teknik ve malzemenin gelişmesi ayrıntı çizmede kolaylıklar sağlamıştır, ona
bir lafım yok. Ama sonu nereye vardı peki? Picassolara… Bırak anıların olayların suratlara
çizilmesi, suratlar bile çizilemez olmuştur. Çünkü ressamlar anılarını taşıyan insanlar
göremez, tanıdık yüzleri bulamaz olmuştur. Ne aynada ne etrafında anlamlı bir surat
kalmamıştır. İnsan suratı moloz taşıyan bir el arabasına dönmüştür. Yani Barok Dönem’e
tragedyanın tekrardan doğuşu, 20. yüzyıldaki birçok akıma da batışı diyelim mi?  Antik tiyatro oyunlarını romanın atası kabul edersek büyük hikâyelerin batışı. Bilmem bir yanımda
insan keman ve piyano gibi imkânlarını tüketti diyor. Büyük besteler klasik dönemdeydi.
Çünkü enstrümanlar doğurgandı, aynı hikâyelerde olduğu gibi. Belki de başka bir gün
doğumudur şimdi.”

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Sallanan Sandalye / Elif Kahriman

Next Post

William Somerset Maugham – Yaşamı ve Yapıtları / Haluk Erdemol

Zafer Korkmaz

Zafer Korkmaz

1993'de doğdum. Bir süredir buralardayım yani. Sevdiğim bir yazarın şöyle bir sözü vardı; " yanlış sapaktan çıktım ve geri dönemiyorum gecelerden birinde öldüm ben." Bir on yıl geçti bu hülyayla, bir on yıl daha geçmemesi umuduyla.

Next Post
William Somerset Maugham – Yaşamı ve Yapıtları / Haluk Erdemol

William Somerset Maugham - Yaşamı ve Yapıtları / Haluk Erdemol

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Denize Bıraktım / Galip Uçar
  • Gördün Mü Susanı / Ali Kemal Alagöz
  • Güneşsiz Ayçiçek / Esma Obut Yokuş
  • Kadın Korkusu / Bekir Dalgıç
  • Hakikat Nazarı / Emine Işık

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.