Unutmuş kelimeler dillenip dökülmeyi
Ne arayan var ne soran diyorum rahmetli dedem gibi
Dünyanın bir kanunuysa eğer bu hissettiklerim
Önce ilk ben istiyorum yalnızlıktan feshimi
Eskiden kahveler demli sohbetler derinmiş
Böylesi nimetten mahrum herkes delirirmiş
Benim nasibimde yoksa meğer diyip çekilmek,
Bilir misin ruha ne büyük bir eziliş!
Oysa ben unutmadım akıp giden zamanı
Sanki zaman beni unuttu içine alıp akmayı
Ve tek bir dost bile vermedi hayat bana ama
Sebep oldu dikmeme tüm bu yaşlı ağaçları
Şimdilerde karşılıklı otururuz sık sık
Kahvelerimizi güneşte demlemeye bile alıştık
Ey benim sessiz sohbetlerimi dinleyen ağaçlarım,
Siz söyleyin,
Birbirimizin derdinizden mütevellit kaç defa yandık?
Gökyüzüne yükselen kara bir dumandır acılarım
Ağır ağır tüterken önümde yere çöker ağlarım