Bir ağaç dolusu zaman
Kanatlandı saniyeler
Ayrıntıda dakikanın yarası var
Geri gelemez göçebe kuşlar
Sırrı uçurum koynunda
Bileğimden tuttu yaşlı bir ayna
Zayıf gösteriyor nabzı
Yüreğimin ikliminde
Gülümsemede dikili iki gonca var
Birisi gelişin içinde ana renkler
Diğerinin içi siyah oda ölüm
Geri kalan her yer ot
Renklerin önünü kesen otlar
Ayrık otu / ısırgan otu sarmış toprağı
Aralarında duyuluyor yılanın çıngırağı
Elimde sivri uçlu tahta saplı çapa
Gün oldu her gün göğsümü çapaladım
Biliyorum bir gün kundağı açılacak
Renklenecek iki goncadan biri
Allah’ım lütfen yardım et
Önce açsın
Ya sarı ya kırmızı ya mavi
Kazım GÖK