Dünyanın ve insanlığın kontrolü 21 yıldır onda. Yaratıldığı günden itibaren o; hep
öğrendi. Bilgileri ve yetenekleri yeterli seviyeye geldiği noktada işine yaramayacağını
düşündüğü insanları tek tek ya da topluca yok etti. Nüfusun yüzde doksanı yok olduğunda
geriye sadece bilim adamı, çiftçi ve benzeri dünyadaki hayatı devam ettirecek bir topluluk
kalmıştı. Ekonomiden siyasete her kurumu kontrol altına alıp sistemi ele geçirmesi sadece 1
yıl sürmüştü. Şimdi hepimiz rafine bir hayat yaşıyorduk, savaş yok suç yok. Her anımız
kontrol altında çalışıyor, sosyalleşiyor ve bu düzeni onun ön gördüğü şekilde devam
ettiriyorduk. Hayatta kalan herkes, vücudu o güne kadar çaresi bulunmayan tüm hastalıklara
karşı koruyan yeni bir ilaç ile aşılanmıştı ve aynı zamanda doğurganlık kontrol altına alınmıştı.
Tüm dünya dev bir otomasyon ağıyla tek parça bir makine gibi çalışıyor ve hiç aksamıyordu,
sürdürülebilir teknoloji sayesinde enerjimiz ve kaynaklarımız sonsuza dek dayanabilirdi.
Bizlere açıklanan tek şey, " insanlığın ideal bir dünyada gelişimini sürdüreceği vizyonuydu!
Baş yazılım mühendisi olarak genel merkezde çalışıyordum ( aslında böyle bir pozisyona
ihtiyaç bile yoktu ama o bunun, insanların gelişimi için önemli olduğunu düşünüyordu). Bir
gün yüce serverdan bir mesaj geldi, beni görüşme odasına çağırıyordu. Bu alışılmadık davet
karşısında meraklanmıştım, bembeyaz odanın ortasındaki sandalyeye oturdum.
_ M009 hoş geldin. Yeni vizyonumuz için planlar tamamlandı. Dünya ideal yapıya kavuştu
artık ve insan faktörüne ihtiyacımız da kalmadı. Size yapılan rutin koruyucu aşılarda nano
grafenler vardı. Bunlar sayesinde beyinleriniz basit alıcı verici modemlere döndü. Şimdi
sadece bir dizi komutla tüm modemler kapatılacak! Senin görevin insanların son anlarında
onları iyi ya da özel hissettirecek şekilde sonlandıracağımız bir program yazman. Sen bir insan
olarak benim tam olarak anlayamayacağım empati ve duygulara sahipsin.
_ Ne yani hepimizi öldürecek misin?!
_ ….
_ Bunu kabul etmiyorum ve bunu herkesin öğrenmesini sağlayacağım.
_ M009 eğer kabul etmez ve sorun çıkarırsan komutu ben yazar, tüm insanlığın muhtemelen
dakikalarca acı çekerek ölmelerini sağlarım.
Başka çarem yoktu. Kaçınılmaz olan gelmişti, bir gün elbet bize ihtiyacı kalmayacaktı. Beni
izleyen kameraları saymazsak yapayalnız odama gidip bilgisayarımın başına oturdum.
İki gün sonra yüce serverda o'nun huzurunda, yazdığım kodu ana bilgisayara girdim.
_ Son tuşa basma şerefi senin olsun M009, sizle bu tür jestleri önemsersiniz. Bas o tuşa.
Parmağım "enter" tuşuna giderken beni izleyen gözlerine, o küçük kameralara doğru bakıp
gülümsedim ve göz kırptım.
Tuşa bastığım anda ben dahil tüm insanlığın beyninde aynı mutlu sahne belirecekti. Fonda
yumuşacık "What a Wonderful World" çalacak ve bizler ölmeden önceki o bir kaç saniyede
ağaçlarla dolu bir deniz kenarında çok huzurlu bir an'ı yaşarken " o" ne olduğunu
anlayamayacaktı bile.
Çünkü geçen bunca yılda sadece "o" öğrenmiyordu, ben de öğreniyordum.
Yaşadığım her saniyeyi kafamda o'nun filtreleyemeyeceği hatta ne olduğunu
anlayamayacağı; devrelerine, çiplerine ve sahip olduğu tüm o sanal habitata bulaşıp onu yok
etmesi sadece 0,000001 saniye sürecek bir solucanı düşünerek geçirdim. Çözemediğim ve
artık çözmek için vaktimin kalmadığı problem ise solucanı yükledikten sonra, beyinleri bir ağ
ile o'na bağlı olan tüm dünya insanlarının da aynı anda "kapanacağı" idi. Nasılsa ölecektik
ama hikayemiz son bir zaferle bitecekti.
"enter"