1998 yılının Ağustos ayıydı. Her yaz Hadim’e anneannemin yanına giderdik. 1998 yılının yaz ayında da gitmiştik Hadim’e. Yanımızda Süleyman dayımın çocukları Şeyma ablam, Merve ve Tahir de vardı. Kalabalık olunca ortam daha da eğlenceli bir hâl alıyordu.
Hadim coğrafi olarak dağlık bir ilçe. Dağların arasında evler. Üst üste. Her taraf yokuş aşağı. Çocukluğumun ilk 8 yılını orada geçirdim. ilkokul 1.sınıf ve 2.sınıfın ilk dönemini orada okudum, okulumuz tam gündü. Oraya gidipte, orayı görmeniz gerekiyor. Yaylalarına gelince, orada tam bir doğal yaşamla karşılaşıyorsunuz.
Biz gelelim esas konumuza. Nerede kalmıştık, dayı çocuklarıyla birlikte 1998’de yaz tatilini Hadim’de geçiriyorduk.
O gün kahvaltıda, kim kaç bardak süt içecek, diye süt içme yarışı yapmıştık. O zaman anneannemin keçileri vardı, süt yeni sağılıp kaynatılmıştı. Süt yeni kaynatılmışsa o sütü içmeyi severim ama daha sonra soğuduktan sonra tekrar ısıtılmışsa o sütü içmeyi fazla sevmiyorum, sütün içindeki kaymak parçalarından dolayı. Çünkü süt soğuduktan sonra içinde kaymak parçaları kalıyor, daha sonra içerken ağzıma geliyor, bu durum pek de hoşuma gitmiyor, o yüzden sonradan ısıtılmış sütü içmeyi pek sevmiyorum.
Güneşli güzel bir gündü. Hadim dağlık bir bölge olunca, tertemiz bir dağ havası vardı. Kahvaltıdan sonra anneannem, annem ve anneanemin yan komşusu Fatma teyze üzüm bağlarına gittiler. Benden 5 yaş büyük Mustafa dayım da bizim yanımızdaydı. Biz de Fatma teyzenin damındaki bacasını hedef alarak, orayı taşlamaya başladık, oyun oynamak niyetiyle. Acaba, taşı bacaya kim isabet ettirecekti. Ben, kardeşlerim Zahit, Bahri, Ömer ve Rukiye, Süleyman dayımın çocukları Şeyma ablam, Merve ve Tahir toplam 8 çocuktuk. O zaman ben 13 yaşındaydım. Oyun diye başladık, işi yaramazlığa götürdük. Daha sonra kendi çöplerimizi Fatma teyzenin bacasından, onun evinin içine döktük. Aynı zamanda Fatma teyzenin balkonuna da kendi çöplerimizi döktük. Öğleden sonra biz evdeyken annem, anneannem ve Fatma teyze üzüm bağından eve döndüler. Fatma teyze evine bacadan attığımız çöpleri ve de balkonuna attığımız çöpleri görünce çılgına dönmüştü. Çok geçmeden hemen bizim eve geldi, bize bağırıp çağırdı. O an ne dedeğini hatırlamıyorum. Ben çok korkmuştum, sanırım korkudan divanın altına saklanmış olmalıyım. Mustafa dayım gil Fatma teyzeyi sakinleştirmeye çalışıp, bizim yaptığımız yaramazlık için ondan özür dilediler. Aradan bir müddet geçtikten sonra Fatma teyze sakinleşmişti ve o sakinleştikten sonra biz ondan özür diledik, o çılgına dönmüş halinden eser kalmamıştı.
Fatma teyze bizi çok fena bir şekilde fırçaladıktan sonra ben müthiş bir strese girdim, yaşadığım şiddetli stres ben de şiddetli çarpıntıya sebep oldu. Kalbim yerinden fırlayacak gibi çok hızlı atıyordu, bunu hissediyordum ve o şiddetli çarpıntıyı hissetmek beni çok rahatsız etmişti. Daha sonra çarpıntı üç yılda bir olmaya başladı, Yani bu olay üç yılda bir olan çarpıntının sebebi oldu. Bir panikle başlamıştı bu çarpıntı. Bu olaydan 9 yıl sonra gelen çarpıntı, nefes darlığı ve halsizlikle birlikte gelmişti. Doktora gidince bunun kalp ritim bozukluğu olduğunu öğrendik. 3 yıl ilaç kullanmak zorunda kaldım, kalp ritim bozukluğu için. Kalp ritim bozukluğunu atlatınca ilacı bıraktım.
Gel gelelim olayımıza. Fatma teyze sakinleşti, biz ondan özür diledik. Fatma teyzenin bağırmasının hemen akabinde ben de panik nedenli çarpıntı gelişti. O çarpıntıyla birlikte ben de diğer çocuklarla beraber parka gittik. Parkta baya bi eğlendik. Daha sonra eve döndük. Park dönüşü bir müddet sonra çarpıntının geçtiğini farkettim, zaten birkaç saat sürmüştü. Ve o birkaç saat, dayanılması zor o şiddetli çarpıntıya nasıl dayandım, bilmiyorum, gerçekten dayanılmayacak kadar çok şiddetliydi.
Bu olay Ağustos 1998’de olmuştu. Bu olaydan 5 yıl sonra Haziran 2003’te Fatma teyze, Antalya’da kızının evinde vefat etti. Fatma teyze aynı zamanda en büyük dayımın süt annesi oluyormuş. Allah rahmet eylesin.
Malum çocuklukta oluyor bu tür yaramazlıklar. İnsan çocuklukta düşünemiyor yaptığının doğru mu, yanlış mı olduğunu. Daha neden sonra, iş işten geçtikten sonra anlıyor yaptığının yanlış olduğunu. O olayla annem gili de Fatma teyzeye karşı zora sokmuştuk.
SÜNDÜS TOKGÖZ – KONYA
05.10.2023 – PERŞEMBE