• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Zeybek Fatma Olayı / Sündüs Tokgöz

Sündüs Tokgöz by Sündüs Tokgöz
12 Aralık 2023
in Genel
0
Şairin Tuvali / Mehmet Şirin Aydemir
0
SHARES
0
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

1998 yılının Ağustos ayıydı. Her yaz Hadim’e anneannemin yanına giderdik. 1998 yılının yaz ayında da gitmiştik Hadim’e. Yanımızda Süleyman dayımın çocukları Şeyma ablam, Merve ve Tahir de vardı. Kalabalık olunca ortam daha da eğlenceli bir hâl alıyordu.

Hadim coğrafi olarak dağlık bir ilçe. Dağların arasında evler. Üst üste. Her taraf yokuş aşağı. Çocukluğumun ilk 8 yılını orada geçirdim. ilkokul 1.sınıf ve 2.sınıfın ilk dönemini orada okudum, okulumuz tam gündü. Oraya gidipte, orayı görmeniz gerekiyor. Yaylalarına gelince, orada tam bir doğal yaşamla karşılaşıyorsunuz.

Biz gelelim esas konumuza. Nerede kalmıştık, dayı çocuklarıyla birlikte 1998’de yaz tatilini Hadim’de geçiriyorduk.

O gün kahvaltıda, kim kaç bardak süt içecek, diye süt içme yarışı yapmıştık. O zaman anneannemin keçileri vardı, süt yeni sağılıp kaynatılmıştı. Süt yeni kaynatılmışsa o sütü içmeyi severim ama daha sonra soğuduktan sonra tekrar ısıtılmışsa o sütü içmeyi fazla sevmiyorum, sütün içindeki kaymak parçalarından dolayı. Çünkü süt soğuduktan sonra içinde kaymak parçaları kalıyor, daha sonra içerken ağzıma geliyor, bu durum pek de hoşuma gitmiyor, o yüzden sonradan ısıtılmış sütü içmeyi pek sevmiyorum.

Güneşli güzel bir gündü. Hadim dağlık bir bölge olunca, tertemiz bir dağ havası vardı. Kahvaltıdan sonra anneannem, annem ve anneanemin yan komşusu Fatma teyze üzüm bağlarına gittiler. Benden 5 yaş büyük Mustafa dayım da bizim yanımızdaydı. Biz de Fatma teyzenin damındaki bacasını hedef alarak, orayı taşlamaya başladık, oyun oynamak niyetiyle. Acaba, taşı bacaya kim isabet ettirecekti. Ben, kardeşlerim Zahit, Bahri, Ömer ve Rukiye, Süleyman dayımın çocukları Şeyma ablam, Merve ve Tahir toplam 8 çocuktuk. O zaman ben 13 yaşındaydım. Oyun diye başladık, işi yaramazlığa götürdük. Daha sonra kendi çöplerimizi Fatma teyzenin bacasından, onun evinin içine döktük. Aynı zamanda Fatma teyzenin balkonuna da kendi çöplerimizi döktük. Öğleden sonra biz evdeyken annem, anneannem ve Fatma teyze üzüm bağından eve döndüler. Fatma teyze evine bacadan attığımız çöpleri ve de balkonuna attığımız çöpleri görünce çılgına dönmüştü. Çok geçmeden hemen bizim eve geldi, bize bağırıp çağırdı. O an ne dedeğini hatırlamıyorum. Ben çok korkmuştum, sanırım korkudan divanın altına saklanmış olmalıyım. Mustafa dayım gil Fatma teyzeyi sakinleştirmeye çalışıp, bizim yaptığımız yaramazlık için ondan özür dilediler. Aradan bir müddet geçtikten sonra Fatma teyze sakinleşmişti ve o sakinleştikten sonra biz ondan özür diledik, o çılgına dönmüş halinden eser kalmamıştı.

Fatma teyze bizi çok fena bir şekilde fırçaladıktan sonra ben müthiş bir strese girdim, yaşadığım şiddetli stres ben de şiddetli çarpıntıya sebep oldu. Kalbim yerinden fırlayacak gibi çok hızlı atıyordu, bunu hissediyordum ve o şiddetli çarpıntıyı hissetmek beni çok rahatsız etmişti. Daha sonra çarpıntı üç yılda bir olmaya başladı, Yani bu olay üç yılda bir olan çarpıntının sebebi oldu. Bir panikle başlamıştı bu çarpıntı. Bu olaydan 9 yıl sonra gelen çarpıntı, nefes darlığı ve halsizlikle birlikte gelmişti. Doktora gidince bunun kalp ritim bozukluğu olduğunu öğrendik. 3 yıl ilaç kullanmak zorunda kaldım, kalp ritim bozukluğu için. Kalp ritim bozukluğunu atlatınca ilacı bıraktım.

Gel gelelim olayımıza. Fatma teyze sakinleşti, biz ondan özür diledik. Fatma teyzenin bağırmasının hemen akabinde ben de panik nedenli çarpıntı gelişti. O çarpıntıyla birlikte ben de diğer çocuklarla beraber parka gittik. Parkta baya bi eğlendik. Daha sonra eve döndük. Park dönüşü bir müddet sonra çarpıntının geçtiğini farkettim, zaten birkaç saat sürmüştü. Ve o birkaç saat, dayanılması zor o şiddetli çarpıntıya nasıl dayandım, bilmiyorum, gerçekten dayanılmayacak kadar çok şiddetliydi.

Bu olay Ağustos 1998’de olmuştu. Bu olaydan 5 yıl sonra Haziran 2003’te Fatma teyze, Antalya’da kızının evinde vefat etti. Fatma teyze aynı zamanda en büyük dayımın süt annesi oluyormuş. Allah rahmet eylesin.

Malum çocuklukta oluyor bu tür yaramazlıklar. İnsan çocuklukta düşünemiyor yaptığının doğru mu, yanlış mı olduğunu. Daha neden sonra, iş işten geçtikten sonra anlıyor yaptığının yanlış olduğunu. O olayla annem gili de Fatma teyzeye karşı zora sokmuştuk.

SÜNDÜS TOKGÖZ – KONYA
05.10.2023 – PERŞEMBE

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Kadının Fendi / Aydan Olcay

Next Post

Sessiz Çığlığım / Elif Kahriman

Sündüs Tokgöz

Sündüs Tokgöz

Next Post
Lastikçi Çırağı / Ali SUNAR

Sessiz Çığlığım / Elif Kahriman

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • İÇİMİZE GÜN DOLDURMUŞLAR
  • BEKLEME
  • Elementor #21056
  • HAYATTA HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR
  • Zamanı Kim Koşturuyor? / Sevde Kapıcıoğlu

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.