Bir kuyunun ortasında çirkin gözlü, yanlış kromozom:
İskambil destesi beynim…
Sallanıyor yüzüm bir sandalyede, altında tersten derilerim
Uzanıyor unutulmuş parkların banklarında
Hangi mağrur at sevişti dörtnala?
Yatak uçlarımda kazdığım orman, çizdi portremi
Bach’ın kollarında. Notalar eksik, notalar kusurlu bir imleç
Komünyon düşeş sözcükler, tavla tahtasının orta noktasında
Balık başlı ender kilitler yüzüyor ağzımda
Yıkılmış çadırların altın kubbesinde
Granit haç kokluyor boşluğu. Duyuyorum köpek seslerini
Cesedimin AÇIK BIRAKILMIŞ TORTUSUNDA
Bekliyoruz son mesihi, annem ve ben
Bir de aynalarda elini parmaklarına bulaştıran o kalfa
Geçirdim Afrika maskelerini tırnaklarıma
Büyüyor şakağımda katran bebek
Şimdi bir kıyımın Viking kulesinde tırmanıyor kanlı ay pencereme
UNUT BENİ TANRIM, ARTIK ÇOK KARANLIĞIM!



